Mezopotamya’nın kuzeyinde bulunan Diyarbakır, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi’nin orta kısmında yer almaktadır. Şehrin etrafı yüksek olduğu
için şehir, çukur bir havza görünümündedir. Şehrin ne zaman kurulduğu ile
ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Şehrin yönetim merkezi olarak
kullanılmış olan İçkale’de bulunan Amida Höyükte yapılan yüzey araştırmaları
sonucu M.Ö. 3 binlerde bölgeye egemen olan Hurrilere dair izlere
rastlanılmıştır.
Etrafı surlarla çevrilerek kentten ayrılmış olan İçkale,
kuruluşundan günümüze kadar yönetim birimlerinin bulunduğu bir alandır. Alan
içerisinde Amida Höyük, Artuklu Sarayı gibi birçok yapı yer alır. İçkale’yi
çevreleyen ve Artuklu Kemer’inin devamı niteliğindeki ilk surların bir bölümü
daha sonra yıkılmıştır. Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman zamanında
İçkale surları genişletilip yenilenmiştir. İçkale’ye girişi sağlayan dört kapı
bulunmaktadır. Bunlar; Saray Kapısı, Küpeli Kapısı, Fetih Kapısı ve Oğrun
Kapısı’dır.
Osmanlı Devleti’nde, 19. yüzyılda geniş bir bölgenin
yönetim merkezi olan Diyarbakır, Tanzimat Fermanı sonrasında gerçekleştirilen
Batılılaşma hareketlerinden etkilenmiştir. Bu etkileşimle beraber batılı
üslupları taşıyan birçok yapı inşa edilmiştir. Devletin gücünü simgeleyen kamu
yapıları bu yapılardandır. Şehrin fiziksel gelişimi, hem mimarisini hem de
kültürünü etkilemiştir.
Makalede İçkale içerisinde yer alan kamu yapıları olarak
inşa edilmiş, yedi yapının giriş cepheleri anlatılmaktadır. Bu yapılar; Müze
Teşhir Binası, Valilik Makamı, Müze İdari Binası, Kafeterya ve Restorant,
Teşhir Binası, Atatürk Müzesi ve Bilgi Belge Merkezi, Müze Eğitim Birimi’dir.
Bu yapı toplulukları genel olarak 19.-20. yüzyıllara
tarihlenmektedir. Taş malzeme ile yapılmış olan bu yapıların giriş cephelerinde
taş işçiliğinin batılı bir üslupla nasıl birleştiğine dikkat çekilmektedir.
Neoklasik üslubun yansıttığı sadelik, simetri ve düzenli cephe anlayışı yapıların
giriş cephelerinde uygulanarak yapılara, anıtsallık ve resmiyet
kazandırılmıştır. Yapılardan Valilik Makamı ve Kafeterya ve Restorantın iki
cephesinde giriş kapılarına yer verildiği için bu yapıların iki cephesi de
anlatılmıştır.
Çalışmada İçkale’de yer alan yapıların giriş cephe
düzenleri üzerinde durularak, neoklasik özellikler ayrıntılı olarak anlatılıp,
aynı dönem içerisinde yapılmış olan yapılarla benzerlikleri üzerinde
durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 33 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.