17 Aralık 2010’da Tunus’ta başlayan
Arap Baharı hareketlerinin 2011yılında Mısır’a sıçraması üzerine başkent
Kahire’de ve diğer kentlerde 25 Ocak’tan itibaren isyan ve protestolar patlak
vermiştir. Kahire’de, başta Tahrir Meydanı olmak üzere Meydan’ı çevreleyen
caddeler ve sokaklar devrim sırasında ve devrimden sonra devam eden
protestolara ev sahipliği yapmıştır. 30 yıllık Hüsnü Mübarek iktidarını sona
erdiren bu protestolar, rejimin düşmesiyle sona ermemiş, devrimden sonraki
süreçte iktidara gelen liderlerin halkın beklentilerini karşılayamaması üzerine
yeniden başlamıştır. Ülkede yaşanan bu toplumsal hareketler ve siyasi olaylar
esnasında içinde yaşadığı toplumun bir parçası olan sanatçı ve sanatla
ilgilenen aktivistler, yaşanan olay ve eylemlerin bir parçası haline gelmişler,
kendi protest tavırlarını sanatsal yaratılar olarak ortaya koymuşlardır. İletmek
istediği mesajı çarpıcı biçimde izleyiciye sunan, protest ve etki alanı geniş
bir sanat formu olan sokak sanatı, devrim sürecinde ve sonrasında, Mısırlı halkın
iktidara sesini duyurabilme ve ona meydan okuma girişimlerine hizmet eden
muhalif bir tavır olarak hızla gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Büyük
ölçüde ülkedeki siyasi istikrarsızlıktan ve toplumsal olaylardan beslenen Kahire’deki
sokak sanatı, sanatçıların kendilerini ifade edebildikleri ve toplumla en
etkili ve kolay bir biçimde etkileşime geçebildikleri bir iletişim aracı
olmuştur.
Bu makalede anomi olgusu
üzerinden başta Tahrir Meydanı ve çevresindeki sokaklar olmak üzere Mısır’ın
başkenti olan Kahire’de ortaya çıkan politik ve siyasi sokak sanatı incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 35 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.