Sanatçı, içinde yaşadığı toplumun bir parçası olarak çevresinde yaşananlara kayıtsız kalamaz ve gözlemlerini, düşüncelerini bazen bir tepki olarak, bazen de toplumu aydınlatmak, yaşananları gözler önüne sermek için kullanır. Dünyada 19. ve 20. yüzyılda kendini gösteren toplumsal gerçekçi tutumu benimseyen sanatçılar, toplumun acılarını, yokluğunu, üzüntüsünü, kısacası topluma ait tüm olguları gerçekçi bir biçimde gözler önüne sermeyi amaçlamışlardır. Bu amaç doğrultusunda, kadın ve erkek figürü toplumsal gerçekçilerin sıkça kullandıkları bir obje olmuştur. Sosyal bir varlık olan kadın da, yaşadığı toplum içerisinde geçmişten bu güne var olmaya, kendini kabul ettirmeye, çalışma hayatının her alanında varlık göstermeye, haklarını savunmaya çaba sarf etmiş, çalışan erkek figürü yanına, çalışan kadın figürünü de koymaya çalışmıştır.
Bu çalışmada toplumsal gerçekçi sanat anlayışının Türkiye’deki doğuşu kısaca ele alındıktan sonra bu tutumla eserler üretmiş sanatçılardan Neşet GÜNAL’ın çalışmaları incelenmiş, ele alınan eserler üzerinden kadın figürünün emekçi yanı ve sanatçı tarafından nasıl işlendiği analiz edilmiştir. Bunun için Neşet Günal'ın kırsal kesim konulu çalışmaları içerisinden, kadın ve emeği konu aldığı düşünülen resimler seçilmiş, çalışma bu resimler ile sınırlandırılmıştır. Eserler üzerinde yapılan inceleme ile kırsal kesimdeki emekçi kadın figürünün, kadın gücünün sanat eserlerine nasıl yansıdığı sorgulanmıştır. Çalışma, dönemin toplumsal ve ekonomik yapısı içinde kadının konumunu, üstlendiği rolleri, sorumlulukları da göstermesi açısından önem taşımaktadır.
Sanatçı kadın figürü emekçi kadın toplum Toplumsal gerçekçilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 36 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.