20. yüzyılın son çeyreği devlette değişimin
yaşandığı, kamu yönetimini daha etkin ve verimli hale getirebilmek amacıyla
kamu yönetimi reformlarının gerçekleştiği bir dönemdir. Aynı dönemde yönetim alanında yeni bir
yaklaşım olarak ilk defa Dünya Bankası tarafından kullanılan iyi yönetişim/yönetişim
kavramı ortaya çıkmıştır. Bir ülkenin
sahip olduğu iyi yönetişim/yönetişim kalitesi, devletin ve kamu kurumlarının
yönetilmesini pozitif yönde etkilediği gibi, ekonomik alanı da olumlu
etkilemektedir. Bu çalışmada Dünya Bankası tarafından geliştirilen “Yönetişim
göstergeleri” ile toplumsal refah arasındaki ilişki, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı (UNDP)’nın İnsani Gelişme Endeksi ile Sosyal Gelişme Endeksi
esas alınarak Türkiye ve diğer 5 gelişmekte
olan ülke (Çin, Hindistan, Meksika, Brezilya, Yunanistan ve Rusya) açısından
incelenecek ve analiz edilecektir. Analizlerde bir taraftan yeni kurumsal
iktisat yaklaşımı diğer taraftan da kamu yönetimi teorisinden yararlanılacaktır.
Çalışma sonucunda genel anlamda Yönetişim ilkelerini oluşturmak ve sürdürmek
hem ekonomik hem de kalkınma anlamında toplumsal refahı artırdığı sonucuna
ulaşılmıştır. 20. yüzyılın son çeyreği devlette değişimin
yaşandığı, kamu yönetimini daha etkin ve verimli hale getirebilmek amacıyla
kamu yönetimi reformlarının gerçekleştiği bir dönemdir. Aynı dönemde yönetim alanında yeni bir
yaklaşım olarak ilk defa Dünya Bankası tarafından kullanılan iyi yönetişim/yönetişim
kavramı ortaya çıkmıştır. Bir ülkenin
sahip olduğu iyi yönetişim/yönetişim kalitesi, devletin ve kamu kurumlarının
yönetilmesini pozitif yönde etkilediği gibi, ekonomik alanı da olumlu
etkilemektedir. Bu çalışmada Dünya Bankası tarafından geliştirilen “Yönetişim
göstergeleri” ile toplumsal refah arasındaki ilişki, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı (UNDP)’nın İnsani Gelişme Endeksi ile Sosyal Gelişme Endeksi
esas alınarak Türkiye ve diğer 5 gelişmekte
olan ülke (Çin, Hindistan, Meksika, Brezilya, Yunanistan ve Rusya) açısından
incelenecek ve analiz edilecektir. Analizlerde bir taraftan yeni kurumsal
iktisat yaklaşımı diğer taraftan da kamu yönetimi teorisinden yararlanılacaktır.
Çalışma sonucunda genel anlamda Yönetişim ilkelerini oluşturmak ve sürdürmek
hem ekonomik hem de kalkınma anlamında toplumsal refahı artırdığı sonucuna
ulaşılmıştır.
The last quarter of the 20th century is a time when public administration
reforms have been implemented to make public administration more efficient and productive.In the
same period, the concept of good governance / governance, which was used for the first time by the
World Bank as a new approach in the field of management, emerged. The good governance /
governance quality that an individual country possesses affects the management of the state and
public institutions positively as well as positively affects the economic sphere. In this study,
developed by the World Bank "governance indicators" with the relationship between social welfare,
the United Nations Development Program (UNDP) 's based on the Social Development Index and
Human Development Index Turkey and the other five developing countries (China, India, Mexico,
Brazil, Greece and Russia) will be analyzed and analyzed. On the one hand, the New Institutional
Economics approach will be exploited from public administration theory on the other hand. The
result of the study is that in general the creation and maintenance of Governance principles has
increased social welfare both in economic and development terms.
Good Governance Governance Indicator Welfare Institutional Economics
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 33 Sayı: 1 |