Bu çalışmada öğretim üyelerinin cinsiyetleri ve interneti kullanım süreleri (günlük kullanım süresi ve kullanım yılı), çevrim içi ortamları kullanma durumları, dijital ayak izi yaşantıları ve dijital ayak izi farkındalıkları arasındaki ilişkilerin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada ilişkisel araştırma modeli benimsenmiştir. Çalışmanın örneklemini Türkiye’de bir devlet üniversitesinde görev yapan 398 öğretim üyesi oluşturmuştur. Verilerin analizi için betimsel ve ilişkisel analizler yapılmıştır. Betimsel analizlerde ortalama, yüzde ve frekans analizleri kullanılmıştır. İlişkisel analizler için ise veri madenciliği yöntemlerinden birliktelik kuralından faydalanılmıştır. Çalışma sonunda öğretim üyelerinin dijital ayak izi farkındalıklarının yüksek, olumsuz dijital ortam yaşantılarının ise düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Kadın öğretim üyelerinin dijital ayak izi yaşantıları ve farkındalıklarının erkek öğretim üyelerine göre önemli ölçüde daha yüksek olduğu görülmüştür. Öğretim üyelerinin çoğunlukla çevrimiçi sohbet araçlarını, sosyal ağları, e-posta hizmetlerini ve en az blogları, öğrenme yönetim sistemlerini ve Wiki'yi kullandıkları ortaya çıkmıştır. Dijital medya paylaşımlarının gerçek düşüncelerini yansıttığını belirten öğretim üyeleri, bu paylaşımlardan pişman olmadıklarını, yazılarını kontrol ettikten sonra dijital ortamda paylaştıklarını belirtmişlerdir. Son olarak, araştırmacılara dijital ayak izi farkındalığındaki değişimi bölgesel ve kültürel farklılıklara göre incelenmesi gerektiği önerilmiştir.
Dijital ayak izi dijital ayak izi farkındalığı dijital ayak izi yaşantıları öğretim üyeleri
This study aimed to reveal the relationships between faculty members' gender and Internet usage time (daily usage time and years of use), their use of online environments, their digital footprint experiences, and digital footprint awareness. For this purpose, the relational research model was adopted in the study. The sample of the study consists of 398 faculty members working at a state university in Turkey. Descriptive and relational analyzes were made for the analysis of the data. Mean, percentage, and frequency analysis were used in descriptive analysis. For the relational analysis, the association rule, one of the data mining methods, was used. At the end of the study, the faculty members' digital footprint awareness was high, and their negative digital environment experiences were low. It was observed that the digital footprint experiences and awareness of female faculty members were significantly higher than that of male faculty members. It was found that faculty members mostly use online chat tools, social networks, e-mail services, and least blogs, learning management systems, and Wiki. Faculty members who indicated that digital media posts reflect their real thoughts stated that they do not regret these posts, and after checking their writing, they are sharing them in digital media. Finally, researchers were suggested to examine the change in digital footprint awareness according to regional and cultural differences.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 7 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 44 |