Türkiye ve Çin uzun bir tarihi geçmişe sahip olmakla beraber hiç şüphe yok ki, tarihsel gerçekler ve algılar karşılıklı ilişkilerini etkiledi. 21. yüzyılda uluslararası sistem, karşılıklı ilişkilerin daha çeşitlendiği ve yoğunlaşarak karmaşık ve birbirine bağımlı haline gelmiştir. Bu nedenle karmaşıklık teorisi, uluslararası sistemin doğasını anlamak için yeni ve daha gerçekçi bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda bu makale, karmaşıklık teorisi çerçevesinde birlikte evrilme, karşılıklı bağımlılık ve zuhur etme kavramlarıyla eş zamanlı modernleşme, ekonomik ve güvenlik işbirliği olarak Türkiye ve Çin ilişkisinin üç boyutunu anlamaya çalışmaktadır. Analiz edildiği gibi, karmaşık uluslararası sistem, özellikle COVID-19 döneminden sonra, iki aktör tarafından daha maddi, operasyonel ve kurumsallaşmış politikalarla birlikte yeni fırsatlar getirecektir.
Turkey and China have been raising countries in last decade. Two countries have shared long historical background. There is no doubt, historical facts and perceptions affected their mutual relations. International system in the 21st century is complex and interdependent where mutual relations have been more diversified and intensified. That’s why complexity theory has been useful tool to understand nature of international system. In this respect, this article seeks to understand three dimensions of Turkey and China relationship which are concurrent modernization, economic and security cooperation with the notion of co-evolution, interdependency and emergence vis á vis complexity theory. As analyzed, complex international system would bring new opportunities especially post COVID-19 era together with more material, operational and institutionalized policies by two actors.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | May 24, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 25 Issue: 2 |