Sleep, which is a physiological concept ensuring that humans relax, grow and develop, has been used in various styles in our culture. Sleep emerges before us as a situation that invites danger and ensures the growth and development of a valiant one in our culture, and is a way of establishing connection with metaphysical realm in mythological terms. When humans sleep, they enter the world of symbols, and make deductions about the future through dreams. When sleep is considered in terms of traditions, it is the “small death” or the “sister of death”. For this reason, it is possible to see several statements on the relation between sleep-death like “sleep of death, sleep of ending, eternal sleep and sleep of sacrifices. In addition to this, sleep has been made use of to mean several situations in daily life. The term“wool-gathering” is used for the sleep that emerges due to absentmindedness;the term “catnap”, is used for a sleep that is easy to wake up;the term “stone sleep” is used. The poets of classical literature also used several definitions like wool-gathering, sleep of the rain, hâb-ı nâz or the Turkish counterparts of these terms in their poems. In the Divan of Necati Beg, which is the subject of this study, the number of the verses in which sleep and related concepts are mentioned is 45. Although it has an important place in our culture with such a wide usage, no studies were encountered among the classical literature works. For this reason, the sleep concept used in the Necati Beg Divanı has been investigated to determine the frame of the sleep in the literature has been dealt with; the data obtained will be classified and analyzed.
Fizyolojik bir durum olup insanların dinlenmesini, büyümesini ve gelişmesini sağlayan uyku, kültürümüzde çeşitli şekillerde kullanılmıştır. Türk destanlarında tehlikeye davetiye çıkaran bir durum ve bir yiğidin büyüyüp güçlenmesini sağlayan hâl olarak karşımıza çıkan uyku, mitolojik anlamda metafizik âlemle bağlantı kurmanın bir yoludur. İnsan uyuduğunda semboller âlemine geçiş yapar ve bazı kimseler rüyalar vasıtasıyla gelecek hakkında çeşitli çıkarımlarda bulunur. Gelenek bağlamında düşünüldüğünde ise uyku, küçük ölümdür veya ölümün kardeşidir. Bu sebeple dilimizde ölüm uykusu, ecel uykusu, ebedî uyku, feragat uykusu gibi ölüm-uyku ilişkisini ifade eden sözlere rastlamak mümkündür. Bundan başka günlük hayatta karşılaşılan çeşitli durumları ifade etmek için de uykudan faydalanılmıştır. Dalgınlık sebebiyle ortaya çıkan uyuşukluk için gaflet uykusu, çabuk uyanılabilen uykuyu anlatan tavşan uykusu, kolay kolay uyanılamayan uyku için taş uykusu gibi birleşik sözler kullanılmaktadır. Klasik edebiyat şairleri de hargûş uykusu, hâb-ı bârân, hâb-ı nâz, seher uykusu gibi tamlamalar veya tamlamaların Türkçe karşılıklarını şiirlerinde sık sık kullanmışlardır. Öyle ki bu çalışmanın konusunu oluşturan Necati Beg Divanı’nda uykuyla ilgili kavramların geçtiği beyit sayısı 45’tir. Bu kadar farklı kullanımıyla kültürümüzde önemli bir yere sahip olmasına rağmen klasik edebiyat çalışmaları arasında uykuyla ilgili herhangi bir araştırmaya rastlanmamıştır. Dolayısıyla kısmen de olsa uykunun anlam çerçevesini belirleyebilmek düşüncesiyle bu çalışmada, Necati Beg Divanı’nda uykunun kullanım özellikleri üzerinde durularak elde edilen veriler tasnif edilmeye çalışılacaktır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 60 |