Studies on epidemic diseases in Turkey's recent history show that measles and the damage caused by this disease have not been adequately covered. As can be seen in the example of Erzurum, the disease, which caused massive child deaths in the late Ottoman period, did not come to the fore in the first years of the Republic, but as late as 1965, it emerged especially in the southern provinces of Erzurum, and caused death of hundreds of children. In February and March 1965, measles outbreaks in Erzurum's Tekman, Çat, Hınıs and Ilıca districts resulted in serious loss in a short time. There was a violent winter in Erzurum that year; roads were closed due to snow, food and medicare aid was not available for weeks. As a result of this catastrophe, the reasons for measles and the remedies for the disease were discussed in national and local newspapers. There were discussions on various administrative and social issues such as malnutrition, which is called "hidden hunger", lack of health services, lack of child care knowledge, bureaucratic insensitivity, lack of transportation and communication possibilities. When studies on infectious and epidemic diseases are examined; it can be seen that the devastation caused by the measles in Turkish society has not been adequately addressed. In this article; how the 1965 measles outbreak, which resulted in death of nearly 400 children, occurred, the helping efforts, the causes of death, and the impact on the society will be investigated.
Yakın dönem Türkiye tarihinde salgın hastalıklara ilişkin yapılan çalışmalarda, kızamık ve bu hastalığın yaptığı tahribata yeterince yer verilmediği görülmektedir. Bu makalede ele alınan Erzurum örneğinde görüleceği üzere, Osmanlı döneminin sonlarında kitlesel çocuk ölümlerine neden olan bu hastalık, Cumhuriyet’in ilk yıllarında pek gündeme gelmemiş; fakat 1965 gibi geç bir tarihte, özellikle Erzurum’un güney ilçelerinde ortaya çıkarak yüzlerce çocuğun ölümüne yol açmıştır. 1965’in şubat ve mart aylarında Erzurum’un Tekman, Çat ve Hınıs ilçeleriyle Ilıca bucağında görülen kızamık salgını kısa sürede ciddi kayıplara sebep olmuştur. Belirtilen yıl Erzurum’da şiddetli bir kış yaşanmış; kar yüzünden yollar kapanmış ve hastalara haftalarca gıda ve ilaç yardımı yapılamamıştır. Bu felaket münasebetiyle ulusal ve yerel basında kızamık hastalığının sebepleri ve hastalıktan korunma çareleri tartışılmıştır. Başta “gizli açlık” olarak adlandırılan kötü beslenme, sağlık hizmetlerinin yokluğu, çocuk bakım bilgisinin eksikliği, bürokratik duyarsızlık, ulaşım ve haberleşme imkânlarının azlığı gibi çeşitli idarî ve sosyal meseleler üzerine tartışmalar yaşanmıştır. Bulaşıcı ve salgın hastalıklar üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde kızamığın Türk toplumunda yarattığı tahribata yeterince değinilmemiştir. Bu makalede; 400’e yakın çocuğun ölümüyle sonuçlanan 1965 kızamık salgınının nasıl gerçekleştiği, yardım çalışmaları, ölümlerin sebepleri ve toplumda yarattığı etki incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 61 |