Meralar farklı özelliklere sahip olup çok sayıda faktör tarafından (iklim, toprak, otlatma vb. gibi) doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmektedirler. Bu çalışmada Kop ve Palandöken dağ silsilesi meralarına ait bitki örtüsü, toprak ve hidrolojik özellikleri değerlendirilerek meraların ekolojik alan sınıflaması yapılmıştır. Kop ve Palandöken dağ silsilesi meralarında ekolojik alan tanımlaması ve sağlık sınıfları hem kendi içerisinde hem de aralarında önemli farklılıkların olduğu ortaya konmuştur. Palandöken dağ silsilesi meralarının bitki örtüsü, toprak ve hidrolojik özellikleri bakımından Kop dağ silsilesi meralarına göre daha değişken olduğu tespit edilmiştir. Palandöken dağ silsilesi meraları bitki örtüsü, toprak ve hidrolojik özellikleri bakımından çok zayıf ve iyi mera sınıfı arasında kaydedilmiştir. Kop dağ silsilesi meraları ise daha stabil ve çoğunluğu zayıf veya orta mera sınıfında yer almıştır. Bu sonuçlar her iki mera alanında da farklı otlatma yönetimi planlarının yapılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Mera ıslah ve kullanım planlamalarda jeomorfolojik yapı dikkate alınarak alan içerisinde değişebilen ve birbiri ile bağlantılı otlatma planlarının sürdürülebilir kullanım açısından önemli olduğu sonucuna varılmıştır.
Rangelands, have different properties, are directly or indirectly affected by many factors such as climate, soil, grazing etc. In this study Ecological Site identification and Rangeland Health Classification were performed by evaluating vegetation, soil and hydrological properties of Kop and Palandoken mountains rangelands. The Kop and Palandoken mountains rangelands showed significant differences both within and between the sides respect to the Rangeland Health Identification and Ecological Site Classification. It was determined that vegetation, soil and hydrological properties of the Palandoken mountains rangelands are more variable than those of the Kop mountains rangelands. The Rangeland Health of Palandoken mountains rangelands were evaluated as “very weak” and “good” class depending on vegetation, soil and hydrological properties but Kop mountain rangelands were more stability and mostly “weak” or “medium” class. These results clearly indicated that different grazing management plans should be taken into account in both rangeland areas. By considering the geomorphological structure in planning, it was concluded that grazing plans which are interchangeable and interconnected within the area are important for sustainable use in the rangeland improvement.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMALAR |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 51 Sayı: 2 |
Bu dergide yayınlanan makaleler Creative Commons Uluslararası Lisansı (https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/) kapsamında yayınlanmaktadır. Bu, orijinal makaleye uygun şekilde atıf yapılması şartıyla, eserin herhangi bir ortam veya formatta kopyalanmasını ve dağıtılmasını sağlar. Ancak, eserler ticari amaçlar için kullanılamaz.
https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/