At the beginning of the 13th century, the Mongols, who were preparing for world hegemony by ensuring their political unity, faced an important problem. The Mongols, who had lived in cultural isolation for hundreds of years, were far behind their contemporary neighbors. Essentially, partial commercial relations were established with these neighbors; But the real relations were shaped within the framework of wars. This time they had a large army force. However, this was not enough to manage the huge empire that was wanted to be established. Moreover, there would be regions that could not be captured by war. The contact that the nomadic Mongols would establish with the settled world was far from being a process that they could maintain only by using violence. At this point, local powers, merchants, communities acting with religious and socio-political missions, and even dynasties struggling for power will come into play, with whom they can act together in the context of a relationship of common benefit. In this way, the Mongols will be able to remove the obstacles between them and the civilized world and to remain permanent wherever they go. In our article, first of all, after an evaluation of the political structures established by the Mongols before Genghis Khan and their first contact with the outside world, we will try to explain the common benefit relations that the Mongols, who became a world state in a short time by Genghis Khan in the 13th century, established with settled societies.
XIII. yüzyıl başlarında siyasi bütünlüğünü sağlayarak dünya hâkimiyetine hazırlanan Moğolların önünde önemli bir sorun bulunuyordu. Yüzlerce yıldır kültürel anlamda içine kapalı halde yaşayan Moğollar, çağdaş komşularından bir hayli geride kalmışlardı. Esasen bu komşularla kısmi ticari ilişkiler kurulmuş; fakat asıl ilişkiler savaşlar çerçevesinde şekillenmişti. Bu kez büyük bir ordu gücüne sahiplerdi. Ne var ki kurulmak istenen devasa imparatorluğu yönetmek için bu yeterli değildi. Üstelik savaşarak ele geçirilemeyen bölgeler de olacaktı. Göçebe Moğolların, yerleşik dünya ile kuracağı temas, yalnızca şiddet uygulayarak sürdürebilecekleri bir süreç olmaktan uzaktı. Bu noktada devreye, ortak çıkar ilişkisi bağlamında birlikte hareket edebilecekleri yerel güçler, ticaret erbabı, dinî ve sosyo-politik misyonla hareket eden topluluklar ve hatta iktidar mücadelesi veren hanedanlar girecektir. Moğollar bu sayede hem medeni dünya ile aralarındaki engelleri kaldırmayı hem de gittikleri yerde kalıcı olmayı başaracaklardır. Makalemizde, öncelikle Moğolların Cengiz Han’dan önce kurdukları siyasi yapılar ve bunların dış dünya ile ilk temasları hakkında bir değerlendirme yapıldıktan sonra, XIII. yüzyılda Cengiz Han ile kısa sürede dünya devleti haline gelen Moğolların, yerleşik toplumlarla kurdukları ortak çıkar ilişki biçimleri açıklanmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Orta Asya Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала