MÖ 5. yüzyılda Hippokrates ve ardılları ile başlayıp MS 2.-3. yüzyıllara değin özellikle Dioskorides ve Galenos ile devam eden Antik Yunan tıbbı ve buna dayalı olarak gelişen farmakoloji geleneği (materia medica), antik dönemden miras kalan yazılı tıbbi kaynakların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. İkinci bir süreç çerçevesinde ise, bu yazılı kaynaklar karşılıklı fetih hareketleri sonucunda İslam medeniyeti sayesinde İskenderiye Kütüphanesi üzerinden Yunanca’dan Arapça’ya, ardından Hristiyan medeniyeti sayesinde Toledo kütüphaneleri üzerinden Arapça’dan Latince’ye ve Hümanist hareket sayesinde de İstanbul’un fethi sonrası götürülen nüshalar üzerinden doğrudan Yunanca’dan Latince’ye çevrilmiştir. Bu çeviri hareketleri aynı eserlerin farklı zaman ve toplumlarda onların ihtiyaçları çerçevesinde yeniden çevrilmesine ve alımlanmasına yol açmıştır. Temelde filolojik bir çaba olan bu çeviri hareketleri aynı metinlerin, kültürel, felsefi ve dini motiflerle farklı tıp ekolleri sayesinde yeniden yorumlanmasını ve böylece tıp biliminin ve ona eşlik eden farmakoloji bilgisinin gelişmesini sağlamıştır. Ancak kültürel duruşlar yüzünden her ekolün Hippokrates’e yeni bir imge çizdiği görülmektedir. Bu imgelerin çeşitliliği tarihsel sürecinin incelenmesini gerekli kılmaktadır. Bu çalışmada Nietsche'nin gerçek tarih kavramına dayalı Foucault’nun soy kütüğü yöntemi ile bu sürecin incelenmesine çalışılmıştır. Bu sayede bir farmakoloji tarihi kadar, kültürler arası etkileşimin filolojik yönüyle bir medeniyet tarihi ortaya konabileceğinin gösterilmesi amaçlanmıştır.
tıp tarihi farmakoloji tarihi galenos hippokrates iskenderiye okulu islam tıbbı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ortaçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 5 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала