İktidar ve gücün sürekli el değiştirdiği XVI. yüzyıl Hindistan’ında, üç asırdan fazla hüküm süren Bâbür İmparatorluğu, Hint alt kıtasında Türk-İslam uygarlığının temsilcisi konumundadır. Devletin altın çağı olarak nitelendirilen Celaleddin Ekber Şah Dönemi, Din-i İlahi adı verilen sentetik bir din oluşumuna tanıklık etmiştir. Din ve kültür mozaiğinin cenneti kabul edilebilecek Hindistan’da dinlerin müntesiplerini özellikle Hindu ve Müslümanları ortak paydada buluşturma gayreti nihai başarıya ulaşmamış olsa da getirdiği siyaset anlayışının toplumda ciddi yansımaları olmuştur. Bu çalışmada Din-i İlahi’nin "sentetik" ve "senkretik" yapıları ortaya konulmuştur. Ekber Şah’ın din projesi hakkında bilgi verildikten sonra kozmopolit yapıya sahip toplumu ayakta tutmak için uygulanan ‘Sulh-i Kül’ politikasının etkilerinden bahsedilmiştir. Konuyla ilgili neşredilen eserlerin mevcudiyetinin yanında sadece dini cihetten yapılan incelemeler kifayetsizdir. Bu nedenle makalede, konunun muhataplarının tek bir dine ait olmayıp çok sayıda din müntesibini ilgilendiriyor olmasından hareketle değerlendirmeler, geniş perspektiften yapılmaya çalışılmıştır. Nitekim çalışmayı özgün kılan husus, Din-i İlahi ve beraberindeki politikalar hakkında yapılan farklı yorumların ideolojik yüzlerinin tespit edilmesi ve söz konusu yargıların bilimsel açıdan değerinin ortaya konulmasıdır.
The Bâbür Empire, which ruled for more than three centuries in 16th century India, where power and power constantly changed hands, is the representative of the Turkish-Islamic civilisation in the Indian subcontinent. The period of Jalaluddin Akbar Shah, characterised as the golden age of the state, witnessed the formation of a synthetic religion called Din-i Ilahi. In India, which can be regarded as a paradise of religious and cultural mosaic, the endeavour to bring together the followers of religions, especially Hindus and Muslims, on a common ground did not achieve ultimate success, but the political understanding it brought had serious reflections in the society. In this study, the "synthetic" and "syncretic" structures of Din-i Ilahi have been revealed. After giving information about Akbar Shah's religious project, the effects of the 'Sulh-i Kül' policy implemented to sustain the cosmopolitan society were mentioned. In addition to the existence of works published on the subject, analyses made only from the religious aspect are insufficient. For this reason, in the article, the evaluations have been tried to be made from a broad perspective based on the fact that the interlocutors of the subject do not belong to a single religion but concern a large number of religious followers. As a matter of fact, what makes the study unique is the determination of the ideological faces of the different interpretations made about Din-i İlahi and the accompanying policies and the scientific value of the judgements in question.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Orta Asya Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 22 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 4 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала