The activity of seizing information and documents that should remain confidential is called espionage, and the person who carries out this action is called a spy. The notion and scope of espionage have changed in line with the needs of the times, even though in the classic sense, it is seen as a state-to-state action. The largest espionage operation of the 20th century was focused on the Manhattan Project, which was carried out by the United States of America (USA) to create an atomic weapon during the Second World War. Through certain members of the project team, the Soviet Union was able to get private knowledge about the project, and in the years that followed, it exploited this information to produce atomic bombs on its own. Conceptual knowledge regarding espionage, state crimes, the application of scientific research to military technology, and the Manhattan Project's development process are mentioned in this context. The espionage activities of the Manhattan Project were examined in terms of both the USA and the Soviet Union based on the notion that every event should have an accounting. The returns and costs of the parties involved in the espionage operation are assessed based on monetary and non-monetary factors. It has been concluded that the USA suffered a significant loss in terms of non-financial expenditures expended and no financial return from the project, which was finished at a cost of more than 2 billion dollars.
Gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri kendi tarafına çıkar sağlamak amacıyla ele geçirme faaliyetine casusluk, bu eylemi gerçekleştiren kişiye de casus denilmektedir. Casusluk geleneksel anlamda devletlerarasında yaşanan bir faaliyet gibi algılansa da günümüzde casusluk kavramının ve kapsamının çağın gerekliliklerine uygun olarak dönüştüğü görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri’nce (ABD) atom bombası yapılması amacıyla yürütülen Manhattan Projesi, 20. yy.’da en büyük casusluk faaliyetine konu olmuştur. Sovyetler Birliği söz konusu projeye ait gizli bilgileri proje ekibinde yer alan bazı kişiler aracılığı ile elde etmiş ve sonraki yıllarda bu bilgileri kendi atom bombası üretim sürecinde kullanmıştır. Bu kapsamda casusluk, devlete ait suçlar, bilimsel çalışmaların savaş teknolojisine yönelik kullanımı ve Manhattan Projesi’nin gelişim süreci hakkında kavramsal bilgilere değinilmiştir. Her olayın bir muhasebesi olmalı düşüncesinden hareketle, Manhattan Projesi casusluk faaliyeti hem ABD hem de Sovyetler Birliği açısından ele alınmıştır. Casusluk faaliyeti kapsamında tarafların elde ettiği getiri ve maliyetler parasal ve parasal olmayan kalemler bazında değerlendirilmiştir. ABD’nin 2 milyar dolardan fazla harcama yaparak tamamladığı projeden parasal getiri elde etmediği gibi, katlandığı parasal olmayan maliyetler açısından da büyük zararda olduğu tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Finansal Muhasebe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |