Bu makale dinî metinlerin değerlendirilmesinde kültürel bağlamın dikkate alınmasına yönelik çalışmalara bir katkı niteliğindedir. Çalışmada kadim zamanlarda Yahudi bir topluluğun başkalaşım geçirerek fareye dönüştüğünü anlatan bir rivayet ele alınmakta ve hem klasik hadis literatürü zaviyesinden, hem de erken dönemin kültürel/çevresel kodları açısından değerlendirilmektedir. Bu bağlamda evrensel bir inanış ve tasavvur biçimi olarak metamorfoz olgusunun İslam düşüncesindeki yerine dikkat çekilmekte ve ilgili rivayeti çevreleyen kültürel atmosfer tasvir edilmektedir. Ayrıca ilginç ve yadırgatıcı bir içeriği olan rivayete yönelik eleştiri ve yorumlara temas edilmektedir. Sonuç olarak konuyla ilgili lehte ve aleyhteki yaklaşım ve söylemler, hadis literatürüyle bir diyalog sorunu yaşandığını düşündürmektedir. Makale bundan hareketle hadise ve hadis edebiyatına yönelik bakış açısının gözden geçirilmesini önermekte, özellikle Hz. Peygamber’in risalet görevi kapsamında olmayan ve sosyo-kültürel inanış ve kabulleri yansıtan rivayetlerin daha geniş ve bütüncül bir perspektifle ve insanlığın kadim tarihinin özgün bir parçası olarak okunmasını teklif etmektedir.
Hadis Metamorfoz (Başkalaşım) Fare Mesḫ Yahudiler Kültürel Bağlam
This
article deals with a hadith report about a Jewish community metamorphosed and
turned into mice in ancient times, and aims at contributing to studies as to
how to evaluate religious texts by taking into consideration the cultural
context in which they came into being. Firstly, I attempt to make an assesment
of the report both from the point of the classical hadith literature and the
cultural/environmental codes of the early period. Then I examine the place of maskh
(metamorphosis), as a universal belief and a mode of imagination, in the
Islamic thought and describe the cultural atmosphere surrounding the report in
question. I also touch upon the criticisms directed against and the comments on
this report that has a rather odd yet fascinating content. The positive and
negative discourses developed concerning the subject makes one think that there
might be a dialogue problem between researchers and the hadith literature. For
this reason, I suggest a reevaluation of the approaches towards hadith and its
literature, and, in this regard, I offer a way of reading the narratives which
were not part and parcel of the apostolic duty of the Prophet and which
reflected the socio-cultural beliefs and assents of the time from a wider and
more comprehensive perspective and as an original segment of the long human
history.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 59 Sayı: 2 |