Turkey is a rich country in terms of energy reserves and it is one of the high potential countries for renewable energy in Europe, but it has not reached the full-capacity usage level of these sources technologically yet. These issues have great importance not only for Turkey but also for the rest of the world. Many comprehensive studies on the usage of renewable energy sources as the basic resource are in progress all over the world, especially in developed countries. One of these is Denmark known for having advanced technology and knowledge on the wind power issue. Denmark which obtains 48% (2020) of its electric energy from wind power, aims to obtain all of its energy needs from renewable energy sources by 2050. We can say that Turkey’s potential for wind power will reach the condition of an electric energy-producing country through wind power plants established in cooperation with Denmark. In this article it will be examined the applicability of Denmark’s wind power system in Turkey considering the importance of Turkey’s potential for wind power. Within this scope, it is aimed that embodying the knowledge regarding the wind power system and performing better studies in line with the experiences gained from Denmark. In this context, we targeted to find inferences and potential situations, in Turkey, pointing out theoretical knowledge on wind energy in renewable energies in the direction of detailed analysis of the Danish case in technical terms.
Türkiye, Avrupa’nın yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek devletleri arasında yer almasına ve enerji rezervleri açısından zengin olmasına rağmen, bu rezervleri tam kapasite ile kullanmayı sağlayacak bir teknoloji seviyesine ulaşamamıştır. Bu durum, sadece Türkiye açısından değil, dünya devletleri açısından da önem arz etmektedir. Dünyada özellikle de gelişmiş devletlerde temel bir enerji kaynağı olarak yenilenebilir enerji türleri üzerinde önemli çalışmalar yürütülmektedir. Bu gelişmiş devletlerden biri, rüzgâr enerjisi konusunda bilgi birikimine ve ileri teknolojiye sahip ülke olarak bilinen Danimarka’dır. Bu ülke, elektrik enerjisinin %48’ini 2020 yılı itibariyle rüzgâr enerjisinden elde etmektedir. 2050 yılında ise enerjisinin tamamını yenilenebilir enerjiden elde etmeyi amaçlamaktadır. Türkiye’nin de rüzgâr enerjisi potansiyelinin yüksek olması nedeniyle, Danimarka ile iş birliği çerçevesinde kurulacak rüzgâr enerjisi santralleriyle elektrik tüketiminin önemli bir kısmını rüzgâr kaynağından karşılayan bir ülke olacağı öngörülebilir. Bu çalışmada, Türkiye’nin mevcut yenilenebilir enerji potansiyelinin önemine vurgu yapılarak, Danimarka’da rüzgâr enerjisi ile ilgili düzenlemelerin Türkiye’de de uygulanabilirliği incelenmiştir. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji sektöründe rüzgâr enerjisine ilişkin kuramsal bilgi birikiminin somutlaştırılması ve Danimarka örneğinin incelenmesi sonucu elde edilen verilerle Türkiye’de mevcut ve potansiyel durumlar için öngörüler oluşturulması hedeflenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 19 Ağustos 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 4 Kasım 2022 |
Gönderilme Tarihi | 29 Nisan 2022 |
Kabul Tarihi | 26 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 22 Sayı: 2 |