İktisat literatüründe artan ticari dışa açıklık ile ekonomik büyüme arasında genel olarak pozitif yönlü bir ilişkinin varlığı yönünde görüş birliği mevcuttur. Dış ticaretin önündeki engellerin azalması uzmanlaşmaya, verimliliğe, kaynakların dağılımına, maliyetlere, rekabet düzeyine, teknoloji transferine ve tüketicilerin refahına olumlu etki edecektir. Buna karşılık serbest dış ticaret her ülke ekonomisinde aynı etkiyi yapmayabilir. Ticari serbestleşmeye yönelik girişimleri ve yaklaşımları, küresel ve bölgesel olarak ikiye ayırabiliriz. Küresel anlamda ticaretin serbestleştirilmesinde Dünya Ticaret Örgütü öncü iken, diğer tarafta bölgesel ticaret anlaşmaları ön plandadır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte Orta Asya ülkeleri bölgesel ve küresel yeni alternatiflere yönelmişlerdir. Çalışmada ele alınan altı bölge ülkesinden sadece ikisi (Kırgızistan ve Tacikistan), Dünya Ticaret Örgütü’ne üyedir. Bölge ülkeleri küresel anlamda ticaretin serbestleşmesine kendi ekonomik, siyasi ve sosyal yapıları nedeniyle çekinceli iken, bölge ülkelerinin neredeyse tamamı bölgesel ticaret anlaşmaları ile entegrasyon ve işbirlikleri konusunda isteklidir.
Ticari Serbestleşme Dış Ticaret Teorileri Ekonomik Entegrasyon
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 14 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.