Öz
Tarihi M.Ö. VI. binli yıllara dayanan, İpek ve Baharat yollarını arşınlayan kervanların ve dünyayı keşfe çıkan gezginlerin durağı olmuş bir şehir Tebriz. Ticaretle uğraşıp farklı coğrafyalara açılmakla pekiştirdiği zengin tarihi, kültürel ve mimari birikimi ile Ortaçağ’ın hayranlık uyandıran şehirlerinden biridir. Yerleşim alanlarının oluşumunda, temelde iki etken rol vardır: ait olunan uygarlığın o şehre olan ihtiyacı ya da coğrafi konumun ona yüklediği rol. Tebriz daha çok bu ikinci kategori içinde değerlendirebileceğimiz merkezlerden biridir. Uzun bir tarihi geçmişe sahip olan Tebriz, özellikle XII. ve XVI. Yüzyıllar arasında sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan Ortaçağ’ın hayranlık uyandıran şehirlerinden biri olmuştur. Elbette, bu üne kavuşması kültürel ve ekonomik açıdan zenginleşmesi ile izah edilebilir. Bu gerçekliği de seyyahların gözünden Tebriz’i dinlediğimiz zaman kolaylıkla görürüz. İbn-i Battuta ve Clavijo’nun kayıtlarına göre bu merkezlerde dünyanın farklı bölgelerinden ve ülkelerinden getirilen mallar alınıp satılıyordu. Tebriz’de diğer ülkelerden gelen tüccarların barınması için özel kervansaraylar ve misafirhaneler bulunuyordu. Ticaret, ülke ekonomisinin büyük ve önemli gelir kaynaklarından birini oluşturuyordu. İlhanlılar ile Venedik ve Cenevizliler arasında gelişmiş olan ancak Ebu Said Bahadır Han’ın ölümünden sonra meydana gelen iç karışıklıklar nedeni ile kesilen ticari ilişkiler siyasi koşulların bir nebze de olsa düzelmesi sonucunda 1344-1345 yılında yeniden başladı. Daha sonraları 1356 yılında Celayirli tahtına oturan Sultan Uveys, Venedik ve Ceneviz ile ticari ilişkileri yeniden başlatmak üzere girişimlerde bulundu. Ayrıca kervan yollarının güvenliğinin sağlanacağını ve gelecek olan tacirleri en iyi şartlar altında kabul edeceklerini, onlardan eskiye nazaran daha az vergi alınacağını vaat etti. Bu çalışma ile Tebriz’in geçmişine bakarak, şehrin 1236-1380 dönemi Doğu-Batı ticaretindeki rolünü ortaya koymayı amaçladık. Bu düşünce ile Tebriz merkezli ticaret yollarının güzergâhları, İlhanlı dönemi devlet teşkilatında ticaretle ilgili devlet görevlileri ve devletin tüccar ve ticari faaliyetlerden aldığı vergilere de kısaca değinmeye çalıştık.