Öz
Şiddetsiz iletişim, temelinde empatinin yer aldığı bir iletişim türüdür. Yüz yüze iletişimin
empati temelli formudur. Rossenberg tarafından geliştirilen bu model ile insanların birbirini
anlayarak, duygu ve düşüncelerine önem vererek iletişim kurdukları takdirde, olumsuz
duygulara temel olan yanlış anlama ve algılamalardan arınılacağına inanılmaktadır. Çocuklarla
da bu minvalde kurulan iletişim, onların sağlıklı ilişkiler kurmasına yardım edecektir. Şiddetsiz
iletişimde çocuklara empati, şefkat, sorunların barışçıl çözümleri öğretilerek şiddetsiz bir şekilde
ilişki ve iletişim kurmaları amaçlanmaktadır. Çocukların kişilerarası iletişim yeteneklerinin
gelişmesinde aile, medya içerikleri, okul ve sosyal çevre oldukça etkilidir. Çocuklar dış dünyaya
ilişkin bilgileri çevresinden ve medya içeriklerinden edinmekte, buradan edindiği bilgilere
dayanarak diğer insanlarla ve dünyayla ilgili tutum geliştirmektedir. Bu tutum ise çocuğun
başkalarıyla kuracağı iletişimin biçimini belirlemektedir. Şiddete maruz kalan çocukların daha
saldırgan ilişkiler kurup, sorunlarda çözüm yolu olarak şiddeti seçtiği araştırmalarla ortaya
koyulmuştur. Güven ve empati ortamında büyüyen, bu içeriklere sahip medya ürünlerini tüketen
çocuklar ise daha barışçıl ilişki ve iletişim kurmakta, sorunlar için barışçıl çözüm yolları
bulmaktadır. Çocuklar okuduğu masal ve hikayelerdeki kahramanlarla kendini özdeşleştirmekte,
onların yaşadığı deneyimleri ve onların özelliklerini içselleştirmektedir. İçinde şiddet ve korku
unsurları taşıyan bir masalla çocuk şiddeti normalleştirebilmektedir. Bu bağlamda Milli masal
kahramanı olarak, Tük insanı prototipi olarak sunulan Keloğlan Masalları kitabı içindeki şiddet
ve şiddetsizlik unsurları içerik analizi yöntemi ile Rosenberg Şiddetsiz İletişim Modeline göre
analiz edilmiştir. Analizde masalların yoğun biçimde şiddet unsuru içerdiği ve çocukları
psikososyal gelişimi için uygun olmadığı görülmüştür.