Bu çalışmada; Cumhuriyetin ilanından Cumhuriyetin ilk askeri darbesine kadar geçen süreçte (1923-1960) Türkiye’deki eğitim politikaları konu edilmiştir. Çalışmanın giriş kısmında; eğitim ve eğitim politikası kavramları hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Eğitim, genel anlamda, bireyde istenilen yönde davranış meydana getirme süreci olarak tanımlanmıştır. Eğitim politikası ise en kısa tanımla toplumun ve devletin ihtiyaç duyduğu yönde vatandaşların okullar aracılığıyla, ağırlıklı olarak örgün eğitim kurumlarıyla yetiştirilmesidir. Bu ise tarihsel süreçte devletin yürütme gücünü elinde bulunduran hükümetler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle, Türkiye’de de hükümetler eğitim politikasının belirlenmesinde ve uygulanmasında etkili olmuştur. Bu yüzden, çalışmanın asıl kısmında, Cumhuriyet döneminde, 1923-1960 yılları arasında görev yapan hükümetler ve eğitim politikaları üzerinde durulmuştur.
Bu bağlamda; ilk olarak, Atatürk döneminde (1923-1938) kurulan hükümetler, programları, eğitim politikaları ve yapılacak eğitim çalışmaları açıklanmaya çalışılmıştır. Bu dönemde kurulmuş olan dokuz hükümet programı bağlamında takip edilen eğitim politikası hakkında bilgi verilmiştir. Bu dönem eğitim politikalarına; Atatürk’ün fikir ve düşünceleri, Misak-ı Maarif veya Eğitim Andı’nın, Teşkilat-ı Esasi’nin, devletin ve hükümetlerin öncelikleri yön vermiştir. Bu nedenle, ilk Cumhuriyet hükümeti olan I. İnönü Hükümeti kendisinden önceki Ali Fethi (Okyar) Hükümeti’nin eğitim politikasını benimsemiş, devlette devamlılığı sürdürmüştür. Bunda Okyar Hükümeti’nin programının Misak-ı Maarif’e dayanılarak hazırlanılmasının etkili olduğu söylenebilir. Bu süreçte, eğitim politikaları ve uygulamalarına ilişkin en ayrıntılı program I. Bayar Hükümeti tarafından ortaya konulmuştur. Bu dönemde, milli, çağa uygun, aklı ve bilimi, cumhuriyetin niteliklerini, Atatürk’ün çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hatta üstüne çıkma hedefini merkeze alan bir eğitim politikası takip edilmiştir.
İsmet İnönü döneminde de (1938-1950) dokuz hükümet kurulmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında (1939-1945) hükümetlerin önceliği askeri alana vermekle birlikte eğitim alanını da boş bırakmamışlardır. Bu bağlamda, nüfusun büyük bir kısmının yaşadığı kırsal alan merkeze alınmış, köyün kalkındırılması ve köylünün eğitimi bağlamında temel politikalar ortaya konulmuştur. Atatürk döneminde takip edilen eğitim politikasının bu süreçte de devam etmiştir. Ancak II. Dünya Savaşı’nın ardından, özellikle de Hasan Saka Hükümetleri döneminde eğitim politikasında değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. Türkiye’nin batı bloğu içerinde yer almasının ardından, devlet ve CHP liberalleşmiştir. Bu durum eğitim politikaları ve uygulamalara yansımıştır. Bu süreçte, özellikle 1945-1950 yılları arasında takip edilen eğitim politikası Menderes Dönemi (1950-1960) Hükümetleri tarafından da devam ettirilmiştir. Bir anlamda çok partili hayat, demokrasi, serbest piyasa ekonomisi, batı ile ilişkiler eğitim politikaları ve yapılacak işleri şekillendirmeye başlamıştır. Menderes döneminde toplam beş hükümet kurulmuştur. Bunlardan I. Menderes Hükümeti’nin programı bir anlamda Menderes döneminin temel politikasını ortaya koymuştur. Bu nedenle, bu sürecin ayrıntılı eğitim politikasını ve yapılacak çalışmaları ortaya koymuştur. Diğer hükümet programları ciddiyetle hazırlanmamış, sürekli 1950 hükümet programına vurgu yapılmış, çağa uygun politikalar takip edilmemiştir. Bir anlamda Menderes Hükümet Programlarında öncelik eğitim olmamış, eğitim çok fazla işlevsel görülmemiştir.
Çalışmanın asıl kısmının sonunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk askeri darbesinden söz edilerek, darbe sonrasında kurulan ilk Milli Birlik Komitesi Hükümeti veya Cemal Gürsel Hükümeti’nin eğitim politikası ve yapılacak çalışmalar ortaya konulmuştur. İki kutuplu dünyada, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği arasında yaşanan rekabetin Türkiye’ye yansıması nedeniyle 27 Mayıs 1960’ta ilk askeri darbe yaşanmıştır. Darbe sonrasında, Milli Birlik Komitesi veya I. Cemal Gürsel Hükümeti kurulmuştur. Bu hükümet kendisini “İnkılap Hükümeti” olarak tanımlamıştır. Bu nedenle hükümetin reform yapmak istediği alanlardan biri de milli eğitim olmuştur. Milli Eğitim Teşkilat yapısının ve programlarının istikrarsız halinden kurtarılması konusu “en acele” iş olarak görülmüştür. Ayrıca eğitimin ihtiyaç duyduğu belli yöntemlerle çalışan çağdaş ve milli bir kurum haline getirilmek istenmiştir. Böylece, Birinci Gürsel Hükümeti milli eğitimi yeniden ülkenin öncelikli sorunu haline getirmiştir. Eğitime çeşitli işlevler yüklemiş ve buna göre politika takip etmiştir. Bu da daha çağdaş, bilimsel ve nitelikli bir eğitim politikası takip edilmesi anlamı taşımıştır.
In this study, the education policies in Turkey were discussed during the period from the proclamation of the Republic to the first military coup of the Republic(1923-1960). In the introduction part of the study; brief information about the concepts of education and education policy are given. In the historical process, educating citizens in the direction needed by the state has been done by governments that have executive power. For this reason, governments in Turkey have been effective in determining and implementing education policy. Therefore, in the main part of the study, the governments and education policies that served in the Republican period between 1923 and 1960 were emphasized.
In this context, firstly, the governments established during the Atatürk period(1923-1938), their programs, educational policies and the educational activities to be carried out were tried to be explained. Information was given about the education policy followed in the context of nine government programs established during this period. Education policies of this period; Atatürk's ideas and thoughts, Misak-ı Maarif or Education Pledge, Teşkilat-ı Esasi, the priorities of the state and governments were shaped. Therefore, the first Republican government, The First Inönü Government adopted the education policy of the previous Ali Fethi (Okyar) Government and maintained continuity in the state. It can be said that the preparation of the Okyar Government Program’s based on the Misak-ı Maarif was effective in this. In this process, the most detailed program regarding education policies and practices was put forward by the First Bayar Government. During this period, a national education policy was followed that was appropriate for the era, centered on reason and science, the qualities of the republic, and Atatürk's goal of reaching or even surpassing the level of modern civilization.
During the period of Ismet Inönü(1938-1950), nine governments were established. During the Second World War(1939-1945), the governments gave priority to the military field, but they also did not leave the field of education empty. In this context, the rural area where a large part of the population lives has been taken to the center, and basic policies have been put forward in the context of village development and education of the villagers. The education policy followed during the Atatürk period continued in this process as well. However, after the Second World War, especially during the Hasan Saka Governments, there was a change and transformation in the education policy. After Turkey's inclusion in the western bloc, the state and CHP liberalized. This situation is reflected in education policies and practices. In this process, the education policy, which was followed especially between the years 1945-1950, was continued by the Governments of the Menderes Period(1950-1960). In a sense, multiparty life, democracy, free market economy, relations with the west have continued to shape education policies and the things to be done. During the Menderes period, a total of five governments were established. The program of the First Menderes Government, in a sense, revealed the basic policy of the Menderes period. For this reason, it has revealed the detailed education policy of this process and the work to be done. Other government programs were not prepared seriously, the 1950 government program was constantly emphasized, and policies suitable for the era were not followed. In a sense, education was not the priority in the Menderes Government Programs, and education was not seen as very functional.
At the end of the main part of the study, by mentioning the first military coup of the Republic of Turkey, the educational policy of the first National Unity Committee Government or First Cemal Gursel Government established after the coup and the studies to be carried out were put forward. In the bipolar world, the first military coup took place on May 27, 1960, due to the reflection of the rivalry between the United States of America and the Union of Soviet Socialist Republics on Türkiye. After the coup, the National Unity Committee or the First Cemal Gursel Government was established. This government has defined itself as the “Revolution Government”. For this reason, one of the areas that the government wants to reform has been national education. The issue of rescuing the National Education Organization structure and programs from their unstable state was seen as the “most urgent” task. In addition, it was wanted to be transformed into a modern and national institution that works with certain methods that education needs. Thus, the First Gursel Government has again made national education a priority issue of the country. It has assigned various functions to education and followed a policy accordingly. This meant that a more modern, scientific and qualified education policy should be followed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cumhuriyet'in 100. Yılında Türkiye |
Avrasyad''de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Avrasyad''nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası