Ülkeler tarafından özellikle 2008 küresel finansal krizinden sonra korumacı politikalar kolayca toparlanabilmek için yaygın kullanılan birer araç haline gelmiştir. Ancak korumacı eğilim ABD başkanı Donalt Trump’ın göreve gelmesinin ardından, Trans Pasifik Ortaklık (TPP) Anlaşması'ndan çekilmesi ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması müzakerelerine ara vermesi ile çok başka bir boyuta taşınmaya başlanmış. Buna bağlı olarak tüm dünya’da korumacı politikalar ve söylemlerle beraber ticaret politikası belirsizliğinin de arttığı gözlemlenmeye başlamıştır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin piyasaları bundan en çok etkilendiği gözlenmiştir. Ticaret politikası belirsizliği arttığında, fonlar gelişmekte olan ülkelerden diğer ülkelere doğru hareket etmeye başlar. Güvenli bir cennet arayışıyla daha gelişmiş olan ülkelere yönelim başlar. Buda ülkelerden kaçan finansal araçların ülkelerin borç yükü ve riskini ayrıca artırmasına sebep olmaktadır. İşte bu çalışma ile özellikle uluslararası literatür incelenerek, Türkiye açısından benzer sorunlarla karşılaşmaması için görüş ve önerilerin sunulması amaçlanmıştır.
Ticaret Politikası Belirsizliği Dış Ticaret TTIP TPP 2008 Küresel Finans Krizi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 13 Sayı: 1 |