Ebû Şuayb Muhammed b. Nusayr en-Nemîrî tarafından kurulduğu kabul edilen Nusayrilik IX. yüzyılda bugünkü Irak topraklarında ortaya çıkmıştır. Nusayrilik Şiî fırkalarından olup batınîlik ve gizlilik esaslı yaşantıyı tercih eden bir mezheptir. Muhammed b. Nusayr ‘a göre , kendisi Ali el-Hâdî tarafından peygamber olarak gönderilmiştir. Mezhebin temel kaynağı olarak el-Hasibi (957)’nin yazmış olduğu “Kitâbü’l-Mecmû” isimli eser kabul edilmektedir. Mezhep X. yüzyılın ortalarından itibaren başta Suriye olmak üzere, Lübnan, Mısır, Türkiye’de Hatay, Adana, Tarsus, Mersin ile az da olsa İran ve Türkistan’da yayılmıştır. Nusayriler, Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı topraklarında yaşamaya başlamış ve Suriye, Osmanlı Devleti’nden çıkana kadar (1918), Osmanlı idaresinde kalmışlardır. Özellikle Suriye’nin 1831 tarihinde İbrahim Paşa idaresine girmesi, Tanzimat dönemlerinde Nusayriler’in vergi vermek istememesi ve askerliğe itiraz etmelerinden dolayı idareye karşı isyan etmişlerdir. Diğer taraftan XIX. yüzyılın ortalarından itibaren misyonerlerin Nusayriler üzerinde etkinliklerini artırmış ve okullar açarak etkilemeye çalışmışlardır. Sultan İkinci Abdülhamid döneminde Nusayrilere ayrı bir önem verilmiş, okullar ve ibadethaneler açarak Sünni inanç içerisinde kalmaları için çalışmalar yapılmıştır. İkinci Meşrutiyet sonrası ise Sultan Abdülhamid’in yöntemi terk edilerek Türkçülük hareketleri başlatılmıştır. Cumhuriyet döneminde Nusayri yerleşim yerlerinde Türkçülük hareketleri devam etmiştir. Bu bağlamda Türkçe kurslar açılmış, Türkçe öğrenmeleri ve konuşmaları yönünde çalışmalar sürdürülmüştür. 1939’da Hatay’ın Anavatan’a katılmasıyla Nusayrilerin önemli bir kesimi Türkiye topraklarında kalmışlardır. Türkiye’de kalanlar Cumhuriyet döneminde ilan edilen laiklik kanunlarını kolayca benimsemiş ve devlet ile herhangi bir problemleri olmamıştır. Suriye’de kalan Nusayriler ise Fransız manda yönetimi altına girmişlerdir. 1946’da Suriye’nin bağımsızlığını kazanması ile Nusayriler siyaset ve ordu içinde daha aktif görevler almışlardır. Suriye siyasetinin baş aktörü olan ve 1947’de aktif siyasetin içine giren Baas Partisi, Nusayriler için en önemli yükselme ve devleti ele geçirme hareketinin adıdır.1963 tarihinden itibaren devamlı yükselen ve hiç kaybetmeyen Suriye Nusayrileri, 1970’ten günümüze kadar Suriye Devleti’nin tek otoritesi olarak günümüze kadar gelmişlerdir.
Yakınçağ tarihi Nusayrilik Suriye Lazkiye hatay batıni mezhep
Nusayrism, IX, which is considered to be founded by Ebû Şuayb Muhammed b. Nusayr en-Nemîrî, ıt originated in present-day Iraq in the 9th century. Nusayrism is one of the Shiite sects and is a sect that prefers a life based on esotericism and secrecy. According to Muhammed b Nusayr, he was sent as a prophet by Ali al-Hadi. The work named "Kitâbü'l-Mecmû" written by al-Hasibi (957) is accepted as the main source of the sect. The sect spread in Syria, Lebanon, Egypt, in Turkey, Hatay, Adana, Tarsus, Mersin, and Iran and Turkestan, albeit to a lesser extent, from the middle of the 10th century Nusayris started to live in Ottoman lands during the reign of Yavuz Sultan Selim and remained under Ottoman rule until Syria left the Ottoman Empire (1918). In particular, they rebelled against the administration because Syria came under the administration of İbrahim Pasha in 1831, the Nusayris did not want to pay taxes during the Tanzimat periods and objected to military service. On the other hand, XIX. From the middle of the century, the missionaries increased their activities on the Nusayris and tried to influence them by opening schools. During the reign of Sultan Abdulhamid II, a special importance was given to the Nusayris, and efforts were made to keep them in the Sunni faith by opening schools and places of worship. After the Second Constitutional Monarchy, the working method of Sultan Abdulhamid was abandoned and Turkism movements were started. Turkism movements continued in Nusayri settlements during the Republican period. In this context, Turkish courses were opened and studies were carried out to learn and speak Turkish. With the annexation of Hatay to the Motherland in 1939, a significant part of the Nusayris remained in Turkey. Those who remained in Turkey easily adopted the secularism laws declared in the Republican period and did not have any problems with the state. The Nusayris who remained in Syria came under the French mandate. With the independence of Syria in 1946, the Nusayris took more active roles in politics and the army. The Baath Party, which is the main actor of Syrian politics and entered active politics in 1947, is the name of the most important rise and seizure of the state for the Nusayris. The Syrian Nusayris, who have risen continuously since 1963 and never lost, have come to the present day as the sole authority of the Syrian State from 1970 to the present day.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ekim 2021 |
Kabul Tarihi | 29 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 14 |