The subject of the work is Origin of Civilization: First Umma, Qawm and Millah. In the birth and development of civilization, the words the first umma (community), qawm (nation/tribe) and milla (nations that follow the same religion and its practises) have a very important place. These three concepts are important in sciences such as history, sociology, anthropology, archeology and history of religions as well as religious studies. Since begininng, developing and progress of humanity is a topic that have always been wondered in the world of science. Because of this article will make an important impact in social sciences forming historic and social theories. The word first umma is used in Arabic as an adjective phrase, umma wahida (one community). The first umma/origin society was formed around the Prophet Adam; The individual and social developments of the first people, especially Adam, were shaped in line with the revelations. Another word used to describe the human community in the Qur’ān is the word qawm. This word has been used to describe other umma communities that proliferated from the first umma. On the other hand, another stage of human civilization is expressed in the Qur’ān with the concept of milla. This concept means that people belonging to different nations form a common and similar society. In fact, a milla is a living religion, a practiced religion or people from different nations having a similar culture. Although the language and culture of some people are different in human communities, they have a common beliefs and values. Because of that their representations of the same path, their practice and their daily life religion are called milla. This unity and common practice of the word “Milla” differs from the concepts of religion and sharia. the concept of milla in the Qur’ān began to be used for the first time with Prophet Ibrahim. In the study, a document review accepted from qualitative method techniques was applied; studies related to first umma, qawm and milla were evaluated with Islāmic sciences paradigm.
Çalışmanın konusu, Uygarlığın Doğuşu: İlk Ümmet, Kavim ve Millet’tir. Medeniyetin doğuşu ve gelişiminde ilk ümmet, kavim ve millet kelimelerinin çok önemli bir yeri vardır. Bu üç kavram dinî ilimler yanında tarih, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji ve dinler tarihi gibi bilimler için de önemlidir. Zira insanlığın bidayeti, gelişmesi ve ilerlemesi ilim dünyasında sürekli merak edilen bir konudur. Bu nedenle makale mezkûr ilimlerin tarih ve toplum teorilerini oluşturmasında önemli bir katkı sağlayacaktır. İlk ümmet ifadesi Arapçada bir sıfat tamlaması ümmeten vahideten olarak kullanılmaktadır. İlk ümmet/köken toplum Hz. Âdem’in peygamberliği etrafında oluşmuş; başta Hz. Âdem olmak üzere ilk insanların bireysel ve toplumsal gelişmeleri gelen vahiy doğrultusunda şekillenmiştir. Kur’ân’da insan topluluğunu anlatmak için kullanılan diğer bir kelime de kavim’dir. Kavim, ilk ümmetten çoğalan diğer ümmet topluluklarını tanımlamak için kullanılmıştır. Kur’ân’da insan uygarlığının bir diğer aşaması millet kavramı ile ifade edilir. Millet kavramı farklı kavimlere ait insanların ortak ve benzer toplum oluşturmaları anlamına gelmektedir. Aslında millet yaşayan din, yaşatılan din, icrâ edilen din veya farklı kavimlerden oluşan insanların benzer kültüre sahip olmalarıdır. İnsan toplulukları içerisinde bazı insanların dili ve kültürü değişik olsa da ortak bir inanca ve değere sahip olmuşlar ki bunların aynı yol, uygulama ve dini gündelik hayatta temsillerine millet denilmiştir. Millet kelimesinin bu birlik ve toplumsal uygulama ortaklığı din ve şeriat kavramlarından ayrılır. Kur’ân’da millet kavramı ilk defa Hz. İbrâhîm’le beraber kullanılmaya başlamıştır. Çalışmada nitel yöntem tekniklerinden kabul edilen doküman incelemesine başvurulmuş; ilk ümmet, kavim ve millet kelimeleri İslâmî ilim paradigmasıyla ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 17 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 10 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 15 |