Increasingly important in recent years , pressure sores began to appear as the quality of service indicators of inpatient treatment facilities that affecting people's quality of life can be preventable problem causing an increase in the cost of health care. Therefore, it is important to identify and prevent the risk factors that may cause pressure injury.Although there are many studies the incidence of pressure sores and for prevention abroad but in our country seems to be limited research on about the subject.This study was conducted to review studies published in Turkey between 2005 and 2015 regarding identification and prevention of pressure sores risk factors, and to assess data obtained from these studies systematically. As a result of this systematic review; İn the study are sample size 46 – among 948 and two of the study are prospective, one of study is retrospective, other of four are descriptive. it was found that the risk of pressure sores of the assessment of most braden from the risk assessment scale is used in the intensive care unit, there was no evidence-based study on which scale has the most effectiveness, and it was also found that different scales were used in some of the studies instead of pressure scales. In addition, it was found that age, albumin levels, and duration of hospital stay are the mostimportant factors in the formation of pressure sores. In the studies, repositioning once in 2 hours routinely, use of air beds, and taking precautions to protect integrity of the skin were found to be the mostly used practices towards the prevention of pressure sores.
Pressure Ulcers Decubitus Intensive Care Prevention Nursing Turke
Son yıllarda giderek önem kazanan, yataklı tedavi kurumlarının hizmet kalite göstergesi olarak gösterilmeye başlayan basınç yarası kişinin yaşam kalitesini etkileyen, sağlık bakım hizmetlerinin maliyetini artmasına neden olan önlenebilir bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle basınç yarasına neden olabilecek risk faktörlerinin belirlenmesi ve önlenmesi önemlidir. Basınç yarasının görülme sıklığı ve önlenmesine ilişkin yurt dışında çok sayıda çalışma bulunmasına rağmen ülkemizde konuyla ilgili araştırmalar sınırlı olduğu görülmektedir. Bu çalışma Türkiye’ de basınç yarası oluşumundaki risk faktörlerinin belirlenmesi ve önlenmesine yönelik 2005-2015 tarihleri arasında yayınlanmış çalışmaların gözden geçirilmesi ve çalışmalardan elde edilen verilerin sistematik biçimde incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu sistematik inceleme sonucunda çalışmalarda örneklem sayısının 46 - 948 arasındadır ve çalışmaların ikisi prospektif biri retrospektif diğer dördü tanımlayıcı tiptedir. Yoğun bakımünitesinde basınç yarası risk değerlendirilmesinde en fazla braden risk değerlendirme ölçeğinin kullanıldığı, hangi ölçeğin etkinliğinin daha fazla olduğuna ilişkin kanıta dayalı çalışmaların yapılmadığı, bazı çalışmalarda da basınç yarası değerlendirme ölçekleri yerine farklı ölçekler kullanıldığı belirlenmiştir. Ayrıca basınç yarası oluşumunda yaş, hareketsizlik, albümin düzeyi ve hastanede kalış süresinin en önemli faktörler olduğu bulunmuştur. Ülkemizde yoğun bakım ünitesinde basınç yarası görülme oranın %15-65 oranında görüldüğü belirlenmiştir.Çalışmalarda basınç yarasını önlemeye yönelik olarak en fazla yapılan uygulamaların düzenli olarak iki saatte bir yatak içi pozisyon değişikliği yapılması, cilt yüzeyini korumaya yönelik tedbirler alınması ve havalı yatak kullanılması olduğu belirlenmiştir.
Basınç Ülseri Dekübitus Yoğun Bakım Önleme Hemşirelik Türkiye
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 7 Sayı: 1 |