Formation of Collective Memory in Turkey: Commemorative Rituals for Victories of Çanakkale and Al Kut
The Çanakkale War of 1915 is still the single Ottoman military victory to commemorate in modern Turkey. The date, 18th March, on which the first Ally naval attempt to pass the Dardanelles was repelled by the Ottoman Army was promulgated as the Day of Martyrs. Despite it being an Ottoman victory, the official republican historiography depicted the Çanakkale War as the source of inspiration for the War of Liberation. Furthermore, while other events marked in the national calendar gradually lost their allure, at least in the eyes of the public, the Çanakkale War has maintained its appeal in Turkey’s collective memory. While the unceasing appeal has a lot to do with the magnitude of carnage that the war inflicted on the warriors, the Çanakkale War provided Turkey’s politicians with a wide range of possibilities for the instrumentalization of the victory for political purposes. While some lauded it as the last victory attained by the Ottomans against the Western powers, others hailed it for it gave rise to the national hero, Mustafa Kemal, who would successfully lead the War of Independence. In striking contrast to the Çanakkale War, another success the Ottoman Army accomplished in 1916 against the advancing British Army in Iraq, memories of the victory of Al Kut almost immediately lost their appeal and failed to survive the republican era. After being remembered and commemorated for a couple of years in the frame of the centennial anniversary of the Great War, the victory of Al Kut seems to have been forgotten again. After summarizing what happened in theatres of war in Çanakkale and Al Kut, the present study aims to highlight commemorative activities and narratives formed around these two victories and the way in which they changed or disappeared, as were the case with the commemorations of Al Kut. The study argues that official narratives and activities to commemorate past victories resonate with shifting priorities of parties in power or influential socio-political movements.
Türkiye’de Osmanlı döneminde kazanılmış ancak sürekli olarak kutlanmakta olan tek askeri başarı 1915 Çanakkale Zaferidir. Müttefik donanmasının Çanakkale Boğazını geçmek için başlattığı ilk girişimin durdurulduğu gün olan 18 Mart Türkiye’de Şehitler Günü olarak belirlenmiştir. Osmanlı başarısı olmasına karşın cumhuriyet dönemi resmi tarihyazımı Çanakkale Savaşlarını Kurtuluş Savaşı’nın esin kaynağı olarak görmektedir. Ayrıca, ulusal günler takviminde yer alan pek çok yıldönümüne ilginin en azından kamuoyu katında zamanla azalmış olmasına karşın, toplumsal bellekte Çanakkale Savaşına yönelik ilginin azalmaksızın sürdüğü görülmektedir. Bu süreklililiğin önemli bir ölçüde Çanakkale Savaşlarının yol açtığı büyük kıyım ile ilişkili olduğu açıktır. Bununla birlikte, sözkonusu ilginin arkasında yatan bir başka olgu da Çanakkale Savaşlarının farklı siyasal kesimlerin gereksinimlerine uygun olanaklar sağlamakta olmasıdır. Çanakale Zaferi bazı siyaset insanları için Osmanlı Devleti’nin Batılı güçlere karşı kazandığı son büyük askeri başarı iken, bazıları için kısa bir süre sonra başlayan Kurtuluş Savaşını başarıyla yönetecek ulusal kahraman Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çıktığı savaştır. Unutulmayan Çanakkale Savaşı ile karşılaştırıldığında, Irak’ta ilerlemekte olan İngiliz Ordusuna karşı 1916’da kazanılan bir başka Osmanlı zaferi olan El Kut’un neredeyse kazanılmasından hemen ardından unutulmuş olması tam bir tezat oluşturmaktadır. Çalışma, Çanakkale ve El Kut savaşlarının gelişimine kısaca değindikten sonra bu savaşları kuşatan kutlama etkinlikleri ve anlatıların geçirdiği değişimi, çeşitli siyasal kesimler tarafından nasıl araçsallaştırıldığını, ve El Kut örneğinin gösterdiği gibi, nasıl gündemden düştüğünü ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma geçmiş zaferlere ilişkin anlatılar ve anma etkinliklerinin iktidarda bulunan partiler ya da etkili sosyo-politik hareketlerin durmaksızın değişim gösteren önceliklerini yansıttığını ileri sürmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |