Öz
Çalışmamızın amacı, sosyal olanın merkezinde “anlamın” durduğu görüşünü ortaya koymak ve buradan hareketle sosyal davranışla anlam arasındaki ilişkiyi temel değişkenler çerçevesinde açıklamaya çalışmaktır. Toplumsal yapının bütün unsurlarının temelde anlamların somut göstergeleri olduğu yani iletişim, etkileşim ve paylaşımın temel yapı elemanının anlamlar olduğu temel görüş öncülümüzdür. Sosyal olana dair tüm olay ve olgular temelde bir anlam oluşturma, paylaşma veya reddetme sürecinin parçalarıdır. Sosyal kurumlar örgün anlam daireleridir, sosyal norm ve değerler temelde anlamların genel kabul görmüş yaptırımsal veya bağlayıcı biçimleridir. Sosyal roller kalıplaşmış ve geçerli anlam modelleridir. Anlamların belirli yapısal, sembolik veya eylemsel formları toplumun statik ve dinamik unsurlarını verir. Kişi, yaşam deneyimi, ilişkileri, ilgileri, niyetleri ve amaçlarına dayalı olan kendi anlam dünyasını kurup sınırlarını belirlerken anlamlandırma ortak paydalarını bulur ve böylece iletişim ortamını oluşturur. Metodolojik olarak insan-varlık-anlam ilişkisi, anlamın özde ne ifade ettiği, toplumsal yapının oluşumundaki yeri ve anlamın oluşma sürecinde toplumsal olgularla etkileşimi temelinde gelişecek olan çalışmamız, felsefi görüşlerin ve sosyoloji kuramlarının anlam olgusuna bakışlarına dayalı bir kuramsal nitel araştırmadır.