Şîa üst kavram olup altında birden fazla mezhep bulunmaktadır. Ehl-i sünnet’ten sonra en fazla müntesibi bulunan ekol; Ca‘feriyye/İsnaaşarriye/İmâmiyye koludur. İstisnalar olmakla birlikte tüm Müslümanlar, hadîsleri dînin ikinci kaynağı olarak kabul etmektedirler. Hadîs noktasında bu mezhebe mensup âlimler, ahbârî ve usûlî olmak üzere iki sınıfta mütalaa edilmektedir. Ahbâriler haberleri hiçbir tenkide tabi tutmadan olduğu gibi kabul ederler. Ehl-i sünnette zâhirî ekolü gibi bir anlayışı benimserler. Câ‘ferî/İmâmî âlimler hadîsleri; sıhhat açısından sahîh, hasen, müvessak ve zayıf olmak üzere dörtlü taksime tabi tutmaktadırlar. Hadîsin bu kısımlarından biri de müvessak hadîstir ki, Ehl-i sünnet veya Câ‘ferî olmayan kanallarla gelen rivâyetlerdir. Bu çalışmada Şîa’nın hadîsleri hüküm açısından taksimini ve bu taksimin bir nevi olan müvessak hadîsi ve kısımları ele alınacaktır. Ayrıca müvesssak hadîs ile kavî hadîs arasındaki münasebet de tahlil edilecektir. Her ne kadar Şîa, Ehl- beyt dışındaki râvilerden gelen rivayetlere karşı ihtiyatlı bir tavır ortaya koymuşsa da bütünüyle redd anlayışını benimseyip benimsemedikleri belirlenecektir. Şîa’nın muhaliflerden gelen rivâyetler konusunda geliştirdikleri bu anlayışın Müslümanlar arasında derinleşen ihtilafın çözümünde bir katkısının olup olmayacağını tahlil etmeye çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2021 |
Kabul Tarihi | 27 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |