Tarihi süreçte zenginleşen ve çeşitlenen tefsir literatürünün hangi kıstaslara göre tasnif edilmesi gerektiği meselesi günümüzdeki tefsir araştırmacılarının üzerinde durdukları önemli bir konudur. Klasik dönemde rivayet ve dirayet şeklinde yapılan tasnifin meramı ifade etmede yeterli olmadığı; tefsir çalışmalarını kategorize etmede yüzeysel kaldığı aşikârdır. Bunun yanı sıra yapılacak bir tasnifin sübjektif ve indi yaklaşımlardan arındırılarak nesnel ve objektif bir zemine oturtulması büyük bir önem arz etmektedir. Bazı tefsir çalışmalarının bidat mahsulü eserler olarak nitelendirilmesi, muhatapların zihninde menfi bir imajın oluşmasına neden olabilmektedir. Hâlbuki tefsirlerin sınıflandırılması ameliyesi homojen ve tekdüze bir yapıdan değil; kompleks bir yapıdan oluşmaktadır. Bunun için iç içe geçen daireler gibi birçok unsurun dâhil edildiği tasniflere ihtiyaç vardır. Tefsirlerin tasnifine yeni bir yaklaşım önerisiyle dikkat çeken Endonezyalı tefsir tarihçisi Islah Gusmian söz konusu problemleri aşabilmek için farklı bir şablon sunmaktadır. Ona göre girift bir meselenin basit bir tarzda ele alınması doğru bir adım değildir. Bunun yerine birçok unsuru hesaba katan yazar, tefsirlerin doğru bir şablonla sunulması ve tasnif edilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bunun için müfessirlerin ilmî şahsiyeti ve müktesebatıyla birlikte tefsirlerin dil, üslup, yazım tekniği, muhteva, şekil, nüans, yaklaşım, muhatap kitlesi gibi farklı yönlerini merkeze alan bir tasnif yapılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |