Arnavutluk, Osmanlı
Avrupası’ndan kopan en son toprak parçasıdır. Ulusal bağımsızlık hareketlerinin
ortaya çıktığı modern zamanlara kadar Arnavutluk, sahip oldukları yerel
imtiyazlarını korudukları sürece Sultan’a bağlılıktan ayrılmamışlardır. Arnavutluk’taki
bağımsızlık hareketleri 19. Yüzyılın ikinci yarısında hız kazanmıştır. Buna
temel neden ise Berlin Kongresi’nin Sırp ve Karadağ sınırlarını Arnavutlar
aleyhine genişletilmesini isteyen kararlarıdır. Yani Arnavut milliyetçiliği -başlangıçta-
diğer Balkan uluslarının tersine, doğrudan doğruya Osmanlı otoritesine karşı
değil, yabancı güçlerin kendi topraklarına yönelen saldırılarını engellemek
amacıyla doğmuştur. Bu amaçla 1878’de kurulan Prizren Birliği, Arnavut
topraklarının birliği ve savunulmasında Arnavutlar arasında önemli bir bilinç
oluşturmuştur. Balkan uluslarının bağımsızlıklarını kazanmaları, Arnavutları
önce dil ve kültür birlikteliğine, sonra da siyasal amaçlar etrafında
toplanmaya zorlamıştır. Arzu edilen şey, başlangıçta Osmanlı toprak bütünlüğü
içinde özerk bir yapı iken, daha sonra bağımsızlığa evrilmiştir. Kasım 1897,
Ocak 1899’da İpek’te Hacı Molla Zeka’nın başkanlığında yapılan toplantılar bu
türden (özerklik amaçlayan) örgütlenmelerdir. 1903’teki Makedonya İsyanı
sırasında Arnavutların Bulgar, Sırp ve Yunan saldırılarına maruz kalması onları
yeni bir savunma/saldırı biçimine yöneltmiştir: Komitacılık, Çetecilik.
Arnavutların 1908 Meşrutiyet idaresinden beklentilerinin (geniş bir özerkliğin)
gerçekleşmemesi, özellikle de Osmanlı Devleti’nin Arnavut topraklarını
koruyamayacağı inancı Arnavutlar arasındaki bağımsızlık fikrini
canlandırmıştır. 1913’teki bağımsızlığın ilanına kadar Osmanlı yönetimine karşı
arkası kesilmeyen ayaklanmalar, Tanin gazetesi yazarı Hüseyin Cahit’in
deyimiyle “her gün bitiyor ve her gün
yeniden başlıyordu.” Trablusgarp Savaşı, arkasından Balkan Savaşlarının
patlak vermesiyle Osmanlı Devleti’nin kontrolü kaybetmesi, Arnavut topraklarını
Balkan güçlerinin açık hedefi haline getirmiştir. Bu ise Arnavut ulusal gücünü yeniden
harekete geçirmiştir. Bu güç Arnavutluk’u İsmail Kemal Vlora’nın liderliğinde
önce -Aralık 1912 Londra Konferansıyla- özerkliğe, sonra da bağımsızlığa taşımıştır. 1913
Temmuzunda Büyük Devletlerin aldıkları bağımsızlık kararına göre Arnavutluk
büyük devletlerin garantisi altında meşruti monarşi ile yönetilen bağımsız bir devlet
olacaktı. Bu çalışma, Arnavutluk’un 1912-1913 yıllarındaki bağımsızlık
sürecinin iç dinamikleri ile uluslararası boyutunu Osmanlı ve İngiliz belgeleri
ışığında değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Prizren Birliği Londra Konferansı İsmail Kemal Bey Slavizm Avlonya
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 17 |