Together with the Ottoman Empire’s joining war, a mobilization was declared over the Empire’s territory. This mobilization required both everyone who can use arms to be delivered to the fronts within specific criterion and non-humane assets to be used under the circumstances of war as well. The Ottoman Empire had taken initiative for the state-owned immovable properties to be utilized for Army service since the declaration of mobilization. With this initiative, some landed properties and functional buildings in the state were put under the order of the Ministry of War. In this legal regulation, schools and their affiliated lands and buildings were descoped. In the advancing years of the War, a commission that were established under the Ministry of Internal Affairs requested also identification of schools and affiliated buildings with condition of utilizing them under dire circumstances. Even without having any legal regulation, the Ottoman Empire began to occupy school buildings and attempted to benefit from them for military purposes with the impact of its dire situation under the conditions of war. Numerous educational institutions located both in Anatolia and in capital İstanbul, were used as depot, headquarters and for substitution of soldiers by the Ministry of War. Many buildings that had been seized by the Ministry of War were not left for many years long and this situation interrupted an appropriate education in the Ottoman Empire. Many schools sought for ways to proceed educational activities by finding new buildings, but this process could not be conducted well either. On the other hand, with the invasion of Anatolia and İstanbul, the occupation forces started to seize the school buildings. These school buildings were began to be used for military purposes by them, as well and even though its years long efforts for the evacuation of these buildings, the Ottoman Empire could not succeed for a long time. This study evaluates the occupied schools during the World War I and the problems deriving from the invasion.
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girişiyle beraber, imparatorluk coğrafyasında seferberlik ilan edilmişti. Bu seferberlik, eli silah tutan bireylerin, belli kıstaslar dahilinde cepheye sevk edilmesinin yanı sıra, insanın dışında kalan unsurların da savaş şartlarında kullanımını gerektirmekteydi. Osmanlı Devleti kanunen, I. Dünya Savaşı için seferberlik ilan ettiği dönemden itibaren kamuya ait taşınmazların ordu hizmetinde kullanımına dair girişimlerde bulundu. Bu girişimle beraber, ülke içerisinde yer alan bazı araziler ve işlevsel yapılar, Harbiye Nezareti’nin emrine verildi. Kanunen yapılan bu düzenleme kapsamında mektepler ve mekteplere bağlı arazi ile binalar, kapsam dışında bırakılmıştı. Savaşın ilerleyen yıllarında Dahiliye Nezareti’nin bünyesinde teşkil edilen bir komisyon, zor şartlarda kullanılması kaydıyla mekteplerin ve ona bağlı yapıların da tespit edilmesini istemekteydi. Osmanlı Devleti, kanunen bir düzenleme yapmamasına rağmen, savaş şartlarında içerisinde bulunduğu zor durumun da etkisiyle, mektep binalarını işgal etmeye başlamış ve bu yapılardan askeri olarak istifade etmeye çalışmıştı. Gerek Anadolu’da gerekse de başkent İstanbul’da bulunan birçok eğitim kurumu, Harbiye Nezareti tarafından depo, karargâh ve asker ikamesi için kullanıldı. Harbiye Nezareti tarafından zapt edilen birçok yapı, uzun yıllar terk edilmedi ve bu durum, Osmanlı Devleti’nde eğitim-öğretimin sağlıklı yapılabilmesine de sekte vurdu. Birçok mektep, yeni bina bulup eğitim faaliyeti yürütmek istedi ama bu süreç de sağlıklı yürütülemedi. Diğer yandan işgal kuvvetleri de Anadolu’nun ve İstanbul’un işgaliyle beraber mektep binalarını zapt etmeye başladı. Mektep binaları, onlar tarafından da askeri amaçlarla kullanıldı ve Osmanlı Devleti, bu konuda göstermeye çalıştığı gayretlere rağmen binaların tahliyesini uzun süre sağlayamadı. Bu çalışma, I. Dünya Savaşı’nda işgal edilen mektepler ve işgalden kaynaklanan sorunları değerlendirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 17 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 25 |