Ritüeller, toplumsal
yaşamda yarattıkları etkiler ile günlük yaşam pratiklerinin temel dinamikleri
olma özelliği gösterirler. Ritüellerin
kültür içindeki önemi, işlevleri ve özellikle günlük yaşam süreçlerindeki etkileşim
ağları, ait olunan kültürün değerlerini sergilemesi açısından önemlidir. Sosyo
kültürel değerler sistemi içinde ritüeller; görünen anlamlarının yanı sıra
simgesel çeşitli motiflerle bezenerek başkaca anlamlar sergilemektedirler.
Açıklayamadığı
durumlar karşısında insan, içinde yaşadığı kültürel ardıla göre değişkenlik
gösteren pratikler ve ritüellerle; iklime, çevresel faktörlere, coğrafi ve
kültürel koşullara çeşitli çözümler üretmeye çalışmıştır. Ekonomik uğraşıları
yağmura gereksinim gösteren tarım toplumları, kurak mevsimlerde yağmuru kontrol
etmek için karmaşık büyüsel-dinsel pratiklere ve ritüellere başvururlar.
Anadolu’da özellikle geleneklerin ağır bastığı kırsal bölgelerimizde, kuraklığı
önleme ya da kuraklık içinde iken bu duruma bir çare olması amacıyla başvurulan
yollar arasında “Yağmur Duaları” gelmektedir.
Yağmur Duası ritüellerine
bakıldığında, uygulamalar sırasında dini motiflerin ağır bastığı görülmekle
birlikte, dua öncesi ve sonrasında yapılan pratikler ayrıntılı incelendiğinde
din dışı farklı motiflerle de karşılaşılabilmektedir. Yağmur duası sırasında
sergilenen pratikler ve uygulamalar bölgeden bölgeye çeşitlilik göstermektedir.
Kars’ın Alaca Köyü (ve çevre köyler) ile Ardahan’ın Çağlayık Köyünde
gerçekleştirdiğimiz derinlemesine görüşme ve gözleme dayanan çalışmada, kuraklığı
önlemek ya da çare olmak üzere düzenlenen ritüellerin iki şekilde
gerçekleştiğini görmekteyiz. Bunlardan birincisi İslami motifleri içinde
barındıran ve köylerin çevresinde açıklık alanlarda, dağ başlarında ya da köyün
yakınındaki şehitlikte gerçekleştirilen, tüm köylünün katıldığı ve sonrasında
kurban kesilerek yemek ikramı yapılan “Yağmur Duası” ritüeli, ikincisi ise
çocuklar tarafından bir çalı süpürgesinin gelin gibi süslenerek köyün
içerisinde kapı kapı dolaştırılarak gerçekleştirilen “Buka Barane” (Yağmur
Gelini) uygulamasıdır. Çalışmamızda her
iki uygulama yapısal işlevsel açıdan incelenmiş olup bu pratiğin ifade ettiği
farklı anlamlar ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Şubat 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 4 |
BELGÜ Dil ve Edebiyat Dergisi