Durmak anlamındaki vakf, anlamın tamamlandığı yerlerde okumayı kesip nefes almak; başlamak anlamındaki ibtidâ ise, anlam bütünlüğüne uygun düşen yerlerden başlayarak okumayı sürdürmek, şeklinde tarif edilmektedir. İfadelerdeki anlamları ortaya çıkaran vakf ve ibtidâ konusunun hem Arap dili hem de kıraât ve tefsir için önemli bir konu olduğu ifade edilmiştir. İbn Abbas’tan nakledilen bir rivayete göre, o, Kasas sûresi 9. âyette geçen لَاedatı üzerinde vakf edip تَقْتُلُوهُ fiili ile ibtidâ etmiştir. Diğer bazı âlimlerin ise, İnsân sûresi 18. âyette geçen تُسَمّٰى fiili üzerine duraklayıp, “Ey Muhammed, o kaynağa bir yol ara!” anlamında olduğu söylenen سَلْسَب۪يلًا lafzı ile ibtidâ ettikleri ifade edilmiştir. Ancak bunun Arap diline uygun olmadığı, ayrıca âyetlerin yanlış anlaşılmasına yol açtığı için gerek tefsir gerekse kıraât âlimleri tarafından eleştirilmiştir. Bu çalışmada, vakf ve ibtidânın sözlük ve terim anlamlarına kısaca değindikten sonra, ilgili âyetlerde sözü edilen duraklamaların âyetlerin anlamına etkisinin yanı sıra ilgili vakf ve ibtidânın Arap diline uygun olup-olmadığı meselesi irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 |
BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC ND) ile lisanslanmıştır