In Hadith sources, there are narrations attributed to the Prophet Muhammad stating that riba (usury) has over seventy branches, and that riba is a sin greater than zina (adultery), even as grave as committing adultery with one's own mother. These narrations have been criticized due to their exaggerated nature regarding the connection between riba and zina, and the claim that even a single dirham of riba would be equivalent to committing zina thirty times. This study examines these reports and concludes that due to the rare use of punctuation in the early periods when Hadiths were recorded, what was written as zina (الزنا) was later mispointed or misread as riba (الرِّبَا). It has been observed that the term was punctuated as (الربا) in the printed editions of early period Hadith sources but recorded as (الزنا) in the transmissions of later scholars like al-Ḥayŝamî from earlier works. It has been concluded that this discrepancy might originate from later transcribers or critics. Additionally, expressions meaning "to commit adultery with one's mother" such as “كَمَنْ أَتَى أُمَّهُ” or “أَنْ يَنْكِحَ الرَّجُلُ أُمَّهُ” have been incorrectly associated with the term riba. The correct expression should have been “رَجُلٌ هَجَا رَجُلاً... وَنَفَى رَجُلاً مِنْ أَبِيهِ وَزَنى بِأُمِّهِ.” The phrase “وَزَنّى بِأُمِّهِ” should be read with emphasis in the form of "tefa'ul," meaning to accuse someone of adultery. After these corrections, it is concluded that the report attributed to the Prophet Muhammad indicates that zina has over seventy types, that accusing someone of adultery with another person's mother is itself a sin akin to adultery, and that even earning a single dirham from riba is equivalent to committing zina over thirty times. Moreover, it is emphasized that publicizing people's private faults is a greater sin than zina.
Hadis kaynaklarında ribânın yetmiş küsur şube olduğu; ribânın zina etmekten, hatta bir kimsenin annesiyle zina etmesi kadar büyük bir günah olduğuna dair Hz. Peygamber’e nispet edilen rivâyetler yer almaktadır. Bu rivâyetler ribâ ile zina arasındaki bağlantı yönüyle ve bir dirhem ribâ için dahi 30 küsur defa zina vebali olacağına dair abartılı gibi görünen içerikleri nedeniyle tenkide tabi tutulmuştur. Bu çalışmada söz konusu rivâyetlerin tetkiki yapılmış ve hadislerin kayıt altına alındığı erken dönemlerde noktalama işaretlerinin nadiren kullanılmasından dolayı zinâ (الزنا) olarak yazılan, fakat nokta konulmayan harflerin daha sonraları hatalı noktalanması (tashif) veya kıraat edilmesinden dolayı ribâ (الرِّبَا) şeklinde okundukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu kelimenin erken döneme ait hadis kaynaklarının elimizdeki matbu nüshalarında (الربا) şeklinde noktalandığını, ancak el-Ḥeyŝemî gibi müteahhir alimlerin erken dönem eserlerden nakillerinde (الزنا) kaydedildiği görülmüştür. Bu tespitler çerçevesinde bu farklılığın ya müteahhir müstensihlerden ya da muhakkiklerden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır. Bunun yanında kişinin annesiyle zina etmesi anlamına gelen “كَمَنْ أَتَى أُمَّهُ” veya “أَنْ يَنْكِحَ الرَّجُلُ أُمَّهُ” ifadelerinin de ribâ kelimesiyle irtibatlı bir şekilde yanlış aktarıldığı; fakat doğrusunun “رَجُلٌ هَجَا رَجُلاً... وَنَفَى رَجُلاً مِنْ أَبِيهِ وَزَنى بِأُمِّهِ” şeklinde olması gerektiği tespit edilmiştir. Metinde geçen “وَزَنّى بِأُمِّهِ” şeklindeki ifadenin, bir kimseye zina isnad etmek anlamında tefʿil babından şeddeli olarak okunması gerektiği görülmüştür Bu tashihlerden sonra Hz. Peygamber’e isnad edilen rivâyette aslında zinanın 70 küsur çeşidinin bulunduğunu ifade ettiği, bir kimsenin başkasının annesine zina isnadında bulunmasının bile zina gibi günah olduğu ve zinadan bir dirhem dahi kazanç elde etmenin 30 küsur defa zina etmek kadar büyük bir günaha denk geldiğini; insanların gizli kalması gereken kusurlarını yaymanın zinadan daha büyük bir vebal olduğunun vurgulandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 2 |
BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC ND) ile lisanslanmıştır