Çalışmanın amacı, küreselleşmenin olumlu ve olumsuz yönlerini tarihsel bir bakış açısı ile ele almak ve bu süreçte “bilgi”nin rolünü tanımlamaktır.
Çalışmada izlenen yöntem, küreselleşme tartışmalarını gözden geçirmek ve konu ile ilgili kaygıları “bilgi paylaşımı”na uyarlamaktır.
Günümüzde, bilimsel, teknolojik, kültürel bilginin toplumlar ve kültürler arasında özgür ve adil paylaşım olanağı son derece yüksektir. Tarım çağının başlangıcında tekerleğin icadı, sanayi çağına geçişte buharlı gemiler ve trenlerle başlayan motorlu iletişim geçmişte yaşanan küreselleşme sürecini tanımladığı gibi sürecin şimdi içinde bulunduğumuz adımını da bilginin özgür ve adil paylaşımı sayesinde ortaya çıkan ve desteklenen ağ şeklindeki ilişki kurgusu tanımlar. Bu kurgunun, paylaşılan bilgi sayesinde değerler, bakış açıları, kabuller ve kültürde yaratacağı ortaklıklar ile insanlık tarihinin önyargı ve farklılıklardan kaynaklanan pek çok sorunu çözmesi mümkün olabilir. Böylece, bilgiye ulaşma imkânlarındaki kültürel ve sosyal sınırlamaların ötesine geçen özgürlük ve adalet, farklı sosyal yapıların bir arada yaşamayı öğrenmesine fayda sağlayabilir. Barışçıl bir dünya hayalinin gerçekleşmesinin enformasyon kaynaklarının adil kontrolüne bağlı olduğu söylenebilir. Öte yandan, tıpkı küreselleşmenin ekonomik ve sosyal boyutlarında olduğu gibi, tam tersinin gerçekleşmesi ve küresel bilginin daha heterojen sosyal yapılara ve yeni çatışmalara neden olması da söz konusu olabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |