İslam toplumunun demografik açıdan göz ardı edilmeyecek derecede önemli bir parçası olan Hristiyan cemaatlerin, derin teolojik çatışmalar sonrasında birbirlerine karşı düşmanlık güden etno-mezhepsel cemaatlere ayrılmış olması, İslam toplumunun önemli problemlerinden biri olmuştur. Hayatın çok farklı alanlarında karşılaşılan bu sorunlar, Müslüman yöneticileri çoğu kez anlamakta zorlandıkları ve esasına vakıf ol(a)madıkları meseleleri çözme mesuliyeti ile karşı karşıya bırakmıştır. Osmanlı Devleti’nin bu bağlamda yaşadığı en önemli problemlerden biri Kudüs’teki kutsal mekânlar üzerinde Hristiyan cemaatlerin tartışmalarıdır. Bu tartışmaların odak noktası Kamame ve Beytüllahim kiliseleridir. Bu çalışmada Ermeni ve Süryanilerin bu iki kilise üzerinden çatışmaları incelenmiştir.
Christian communities are an important part of the Islamic
society in terms of demography. These communities which are separated
along ethno-sectarian lines bearing enmity to one another, due to the deep
theological divergences had become one of the major problems of the
Islamic society. These problems, encountered in many different areas of life,
have often confronted Muslim rulers with the responsibility of resolving such
issues which they had difficulty understanding and comprehending. One of
the most important problems that the Ottoman State had experienced in
this context is the dispute amongst Christian communities on sacred places
in Islamicjerusalem. The focal point of these disputes were the churches of
Kamame (Holy Sepulchre) and Bethlehem. This paper examines the conflicts
between Armenian and Syriac Christians over these two churches.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 17 Sayı: 2 |