Musul
Atabeyliği Büyük Selçuklu Devleti’ne tabi bir devlet iken Selçuklu Devleti’nin
parçalanmaya yüz tuttuğu bir dönemde müstakil hareket etmeye başlamıştır.
Selçuklular’da atabeylik unvanı sultan çocuklarının terbiyesi ile uğraşan
kişilere verilmiştir. Bu unvan ilk olarak Selçuklu Veziri Nizamülmülk’e
verilmiştir. Atabeyler, başlangıçta sorumlu oldukları Selçuklu hanedanına
mensup şehzadeyi sultan ilan edebilmek için uğraşırken, devletin zayıflamasıyla
birlikte kendi hakimiyetlerini kurmak için faaliyetlerde bulunmuşlardır.
Zengiler de bu şekilde ortaya çıkmıştır. Nureddin Mahmud b. Zengi de
Zengiler’in en meşhurlarındandır. Nureddin Mahmud b. Zengi Haçlılar ile yaptığı
başarılı mücadelelerin yanı sıra kurmuş olduğu kendi adı ile anılan hastane
dolayısıyla da İslâmî tıp alanında önemli bir yere sahiptir. Zengi’nin bu
hastaneyi Haçlı Seferleri sırasında esir almış olduğu bir Frank kralından
alınan fidye ile yaptırmış olduğu rivayet edilmektedir. Bu yapı, orijinal hali
ile bugüne kadar ulaşan en eski Selçuklu hastanesidir. Burası aynı zamanda ünlü
bir göz hekimi ve tıp tarihçisi olan İbn Ebu Usaybiya’nın Tabakâtü’l-Etibbâ
adlı eserinde yazdıkları sayesinde döneminde tıp eğitiminin nasıl yapıldığına
dair en geniş malumata sahip olduğumuz eğitim kurumudur.
Atabegs of Mosul who were
subject of the Great Seljuk state and began to act independently during the
disintegration of the Seljuk State. To the Seljuks the title “atabeg” was given
to those individuals who were engaged in the education of the sultan’s children.
This title was initially given to the Seljuk vizier Nizam al-Mulk. Atabegs were
originally responsible with dealing with the princes of the Seljuk dynasty and
their crowning as sultans. As the state was
weakening the Atabegs engaged in establishing their own sovereignty and rule.
The Zengid Dynasty also has emerged in the same manner and Nur al-Din Mahmud
Zengi is considered as one of the most renowned of the Zengids. In addition to
his successful struggles against the Crusaders, he has an important place in
Islamic medicine because of the hospital which were founded under his own name.
It is rumoured that he had built this hospital with the ransom taken from a
Frankish king who had been captured during the Crusades. The present state of
the structure reveals to us the oldest Seljuk hospital and it is still intact in
its original form. Quite extensive information about this educational
institution and how the education was conducted within it reaches us from the ophthalmologist
and medical historian Ibn Abi Usaibia through his book Ṭabaqāt al-Aṭibbā.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 3 - “Nureddin Zengi” Özel Sayısı |