Şairler, milletlerin tarihinde çok önemli bir rol oynamaktadırlar. Özellikle büyük şairlerin rolü, milletlerinin acılarını anlatmak, haklarını savunmak ve mutlu günlerinde coşkularına katılmaktır. Bundan dolayı milletleri için çabalayan şairlerin yeri asla doldurulamaz. Yetenekli şairler, milletlerin zor günlerinde morallerini yükseltmek, motivasyonlarını, birlik ve beraberliklerini sağlamaktaki rolleri yadsınamaz. Hz. Peygamber'in sadık şairi Hassan B.Sabit al-Münzir (563-682), hiçbir zaman Hz. Peygamberi yalnız bırakmamış ölünceye kadar O’nu savunur. İslam düşmanlarına karşı yazdığı şiirleriyle Müslümanlar arasında saygı görür.
Mehmed Âkif (1873-1936), Müslümanların geri kalmışlığını ve çektikleri sıkıntılarının sebeplerini Kur’an’dan uzaklaşmaya bağlamış ve kurtuluşun reçetelerini yine Kur’an’da aramıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında memleketi karış karış gezerek halkı, vaaz ve nasihatlerle irşad etmiş, aynı zamanda yazdığı makale ve şiirlerle de halkı bilinçlendirmeye çalışmıştır. Şiirin gücüne inanan Akif, vaaz ve uyarılarının daha etkili ve kalıcı olması için şiirlerle ayetleri açıklamıştır. Safahat adlı eserinde yazdığı bu şiirlerinde Âkif, bazen bir ayet veya bir hadisi esas alıp hemen altına bunlardan anladıklarını dizelere dökmüştür. Bazen bir konuyu açıklarken satır aralarında ayetleri iktibas etmiş, bazen de ayeti lafzen vermese de satır aralarında ayetlerden manevî iktibaslarda bulunmuştur.
Bu çalışmada Akif’in tefsir anlayışını ele almaya çalışacağız. Bu bağlamda, Âkif’in doğrudan ele aldığı veya manevî iktibasta bulunduğu ayetler ele alınarak onları nasıl yorumladığı analiz edilecektir.
Değerli editörüme selam ve saygılarımla...
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 2 |