Türklerin tarihte kurduğu
en büyük devletlerden birisi Büyük Selçuklu Devleti’dir. Devletin kuruluş
devri, ilk sultan Tuğrul Bey’in (ö. 455/1063) hükümdarlığı süresini
kapsamaktadır. Bu dönemde Selçuklu coğrafyası; kadim geleneklerin ve farkı
milletlerin buluşma noktası olarak farklı felsefi ve kültürel yapıların yer
aldığı bir dokuya sahiptir. Nitekim mezhepler arası yakınlaşma ve çatışmalar da
bu yapının parçalarındandır. Özellikle Hanefîler ve Şafiîler arasında uzun
süredir devam eden mücadele farklı mezhepleri bu ekolün etrafında hizalamıştır.
Tuğrul Bey döneminde bu iki ekol arasındaki mücadele Mu’tezilîler ile Eş’arîler
üzerinden yaşanmıştır. Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş döneminde mezhep
politikalarının temelini devletin siyasal birlikteliği ve sosyal kaynaşmayı
sağlama arzusu oluşturmaktadır. Bu minvalde Büyük Selçuklu sultanı Tuğrul Bey,
vezirlik makamına Mu’tezilî kimliğiyle bilinen Amîdülmülk el-Kündürî’yi (ö.
456/1064) getirmiştir. Selçuklu iktidarı, Hanefi ve Mu’tezilî kitlenin önüne
açarak desteklemiş ve onları kadılık, hatiplik gibi görevlere getirmiştir. Buna
karşın Rafızî ve Eş’arî-Şafiî-Sûfî kitleler Nişabur merkezli çeşitli baskılara
maruz kalmıştır. Özellikle Eş’arî-Şafiî ilim adamlarından pek çoğu bölgeyi terk
etmiş, kalanlardan bazıları tutuklanmıştır. Bu uygulamaları dikkate alarak
kuruluş devrinin mezhep siyasetini Selçuklu Mihnesi olarak isimlendirmek
mümkündür. Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş devrini kapsayan ve
Selçuklular’ın sonraki dönemlerine de etki eden mezhep politikaları Tuğrul
Bey’in vefatı ve Alp Arslan’ın sultan olması ile ciddi bir değişime uğramıştır.
Selçuklular Tuğrul Bey Mezhep Hareketleri Mu’tezile Eş’arîlik
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2017 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |