Kırâat, Kur'an’a en yakın ve bu cihetle
önemli ilimlerden olduğu görüşü bu alanın mensupları arasında kabul gördüğü gibi,
bu alanın tartışmasız otoritelerinden birinin İbnü’l-Cezerî olduğu göüşü de
kabul görmektedir. Bu nedenle böyle önemli bir şahsiyetin kırâat ilminin meselelerine
bakışı şüphesiz ki, ayrı bir önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı
İbnü’l-Cezerî’nin kırâat ilmindeki yerini ortaya koymak değil; yalnızca onun, kırâat
alanının önemli meselelerinden biri olan kırâatlerin mütevâtirliği meselesine
bakışını tespit etmek ve değerlendirmektir.
Mütevâtirlik konusu erken dönemde usul
âlimleri tarafından Kur'an’ın mütevâtirliği bağlamında ele alınmıştır. Kırâat
ilminde ise genel olarak Kur'an ve yedi kırâat mütevâtir kabul edilmektedir. İbnü’l-Cezerî
yedi kırâatin mütevâtir oluşunun ön kabulü olan şartları taşıdığı için kırâatleri
ona (aşere) ulaştıran diğer üç kırâatin (İmam Cafer, Yakub ve Halefü’l-Aşir kırâatlerinin)
de mütevâtir olduğu görüşündedir. Yine O’na göre mütevâtir kırâatler bu on kırâatle
de sınırlanamaz. Hattı Osmanî’ye uyan, sahih senetle Hz. Peygambere ulaşan ve
bir vecihle de olsa Arap gramerinin temel kaidelerine muvâfık olan tüm kırâatler
sahihtir ve sahih olanda her zaman tevatür aranmaz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 9 Eylül 2018 |
Kabul Tarihi | 24 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2018 Sayı: 36 |