“Sustainable Development” is a development model that can meet the needs of today's generations without sacrificing its ability to meet the needs of future generations, has taken its place in the world’s agenda towards the end of 20th century and with the International agreements signed in the 1990s became a worldwide implementation plan. Today, the most serious problems faced by people are the income injustice and increase of poverty. During the rapid change process that began in the 1980s, the problem of income distribution was no longer perceived as an ordinary economic problem, but as a political and social problem. Economic and social policies implemented since the 1950s have not been able to solve the problems and have made many problems more apparent. In short, in today's world, an unbalanced structure has emerged, where financial prosperity is increasing and social welfare is gradually diminishing.
Using a socioeconomic approach and environmental relations together, development strategies can be efficient in responding to today's needs, but can lead to serious harm in destroying the needs of future generations. Moreover, since there is no clear approach to the limits of economic growth, the dynamics of this growth are uncertain. Therefore, all humanity needs sustainable development strategies.
This study addresses three main problems (i) what are the answers to a more livable life expectancy that will meet the needs of everyone and every sector based on the understanding that the Islamic economy has a future-oriented understanding, (ii) what are the strategies for eliminating injustices in income distribution in terms of Islamic economy? (iii) what are the perspectives of Islamic economy that will be put forward in order to develop the concept of Sustainable Development?
In this study, considering the fact that the Islamic economy has an understanding of the future, it will address the inequalities in income distribution and the strategies that will be put forward for the formation of sustainable development understanding, which will meet the needs of everyone and all segments and will provide answers to a more livable life expectancy.
In order to approach the injustices in income distribution and sustainable development strategies from the perspective of Islamic economy, it is necessary to put forward political stability on this issue, to revise the ideas put forward to date, to present complementary proposals by identifying missing aspects of current developments and to identify the current threats and opportunities. This study will reveal the social vision of the Islamic economy by addressing all aspects of income injustice and sustainable survival strategies.
Sustainable Devolopments Islam Islamic Economy Social Injustice Sustainable Devoplopments Goals
Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin günümüz neslinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kalkınma modeli olarak ilan edilen “sürdürülebilir kalkınma”, 20. yüzyıl sonlarına doğru dünya gündeminde yerini almış ve 1990’lı yıllarda imzalanan uluslararası antlaşmalarla küresel bir uygulama planı haline gelmiştir. Küresel anlamda gelir dağılımındaki eşitsizlikleri azaltma, yoksullukla mücadele ve sürdürülebilir bir refah anlayışını dünya geneline hakim kılma, çevresel ve ekolojik sorunlarla mücadele etme gibi bir çok insani hedefi amaçlayan bu politika ilk dönemlerden itibaren ilgi uyandırmış ve bir çok devlet tarafından da politika aracı olarak kullanılmıştır.
Küresel düzeyde varlığını sürdüren gelir adaletsizliği ve kat kat artan yoksulluk oranları günümüz dünyasının karşılaştığı en ciddi sorunlardan birisi haline gelmiş ve sürdürülebilir kalkınma politikalarının işlevi tartışılmaya başlanmıştır. 1980’lerle başlayan hızlı değişim süreciyle birlikte gelir dağılımı sorunu sıradan bir ekonomi sorunu olmaktan çıkmış politik ve sosyal bir sorun olarak algılanmaya başlanmıştır. Dünya ölçeğinde 1950’li yıllardan itibaren uygulanan ve günümüzde de değişik boyutlarıyla sürdürülmeye çalışılan sosyo-ekonomik politikalar var olan olumsuzlukları ve yoksulluğu daha da belirgin hale getirmiştir iddiasıyla birçok eleştiriye maruz kalmıştır.
Mevcut küresel sistemde finansal açıdan daha da zenginleşen dünya diğer taraftan birçok sosyal problemi de beraberinde getirerek toplumsal refahın azaldığı dengesiz bir yapıya bürünmüştür. Diğer bir tartışma konusu da sosyo-ekonomik bir yaklaşım ile çevresel ilişkileri ele alan kalkınma stratejilerinin etkin bir şekilde kullanıldığında bugünün ihtiyaçlarına cevap verme açısından verimli olabileceği ancak gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tüketmek açısından da ciddi zararlara yol açabileceği hususu olmuştur. Ayrıca ekonomik büyümenin sınırları konusunda net bir yaklaşım olmadığı için boyutlarının ne olacağı sorusu da belirsiz kalmıştır. Bu yüzden sürdürülebilir kalkınma stratejilerinin tüm yönleriyle ele alınması ve mevcut sorunların giderilerek daha makul ve uygulanabilir bir sistemsel yapıya kavuşturulması elzemdir. Sürdürülebilir kalkınma stratejileri ile gelir dağılımındaki adaletsizlikleri İslam ekonomisi perspektiften ele alabilmek için bu konudaki politik kararlığın İslam ülkeleri tarafından ortaya konulması gerekmektedir. Bugüne kadar ortaya konulmuş politikaların yeniden gözden geçirilmesi, var olan gelişmelerin eksik yönlerinin belirlenerek tamamlayıcı önerilerin sunulması ve ortaya çıkan güncel tehdit ve fırsatların iyi belirlenmesi gerekmekte olup bu çalışma da bu amaca katkı sunmak adına hazırlanmıştır.
Çalışmamızda nicel araştırma yöntemlerinden tümevarım metodu kullanılmış olup öncelikle tarihi dönemlendirmelerden hareketle iktisadi düşünce içerisinde büyüme, ilerleme ve kalkınma kavramları incelenmiştir. Tarihsel olarak incelenen bu süreçten sonra mevcut kalkınma strtejileri değerlendirilmiş, olumlu ve olumsuz yönleri ifade edilmiştir. Daha sonra İslam ekonomisinin büyüme ve kalkınma anlayışı ortaya konmaya çalışılmış ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle karşılaştırması yapılmıştır. Ayrıca, İslam ekonomisinin geleceği sahiplenen bir anlayışa sahip olmasından hareketle, (i)herkesin ve her kesimin ihtiyaçlarını karşılayacak daha yaşanabilir bir hayat ortaya konulacak politikaları, (ii) gelir dağılımındaki adaletsizlikleri giderecek ve tam anlamıyla sürdürülebilir kalkınma anlayışının oluşmasına katkı sağlayacak stratejileri, (iii) hangi politika araçları ile bu kapsamı gerçekleştirebileceği ele alınmıştır. Bu çalışma tüm boyutlarıyla gelir adaletsizliği ve sürdürülebilir kalınma stratejilerini ele alarak İslam ekonomisinin sosyal vizyonunu ortaya koymayı hedeflemektedir.
İslam ekonomisinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ontolojik olarak genel anlamda kabul ettiği söylenebilir. İnsani olanakların iyileştirilmesi adına dünyada ortaya konulan her çabanın aynı zaman da İslam ekonomisinin genel ilkeleriyle de uyumlu olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bu konuda islam ekonomi anlayışının bir itirazı yoktur. İslam ekonomi düşüncesi adına yapılan itiraz bu poltitkaların uygulanma felsefesiyle ilgilidir. Egemen ülkelerin geri kalmış ülkeler üzerinde daha da egemen olmasına olanak sağlayacak bu pratiklerin, geri kalmışlık, yoksulluk ve bölünmüşlük durumlarından beslenerek tahakküm aracına dönüştürülmesi kabul edilemez bir durumdur. Büyüme, ilerleme, kalkınma; bunun karşısında geri kalmış, az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler gibi peşinen bir tasnifin yapılması, isimsel açıdan makul ancak içeriği rahatlıkla oynanabilecek politikalarla egemen devletlerin mazlum coğrafyalara tahakkümü, insanlığın ve İslamiliğin kabul etmeyeceği durumlardır.
Sustainable Devoplopment Sustainable Devolopments Goals Islam Islamic Economy
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 11 Şubat 2020 |
Kabul Tarihi | 30 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2020 Sayı: 42 |