Aristoteles tevarüs ettiği teorik birikimi bilimsel bir duyarlılıkla işlevselleştirmek suretiyle özgün bir felsefe kavrayışı geliştiren ve özelde Batı düşünce geleneğine yeni bir rota çizen kurucu bir figürdür. Bu doğrultuda Metafizik’te felsefe tarihçisi kimliğiyle, tevarüs ettiği birikimi, geliştireceği bilimsel açıklamanın materyali olarak değerlendirmiştir. Böylece bu birikimi motifleyen üç farklı ilkeyi hiyerarşik bir birlik içinde yeniden tesis etmiştir. Bu girişim, ilgili birikimin otantik bağlamı içerisinde anlaşılmasını zorlaştırmakla birlikte, ilk defa Aristoteles’in geliştirmiş olduğu “bilimler sistemi olarak felsefe” kavrayışının inşası için işlevsel olmuştur. Temeli mantık, tematik yapısı ise bilimlerin sınıflandırması aracılığıyla kurulan bu sistemin açıklayıcı ilkeleri ise hiyerarşik bir birlik içinde bulunan indirgenemez üçlüdür. Bu üçlü literatürde genellikle retorik ve politika ile ilgili tartışmalarda “pathos, ethos, logos” üçlüsü olarak dikkate alınmıştır. Oysa farklı türevleri bulunan bu üçlü, terim veya fikir olarak Aristoteles’in tüm projesine yayılmakta ve projeyi karakterize etmektedir. Biz Aristoteles’in eylem teorisini dikkate alacağımız bu çalışmada ilgili üçlüyü, açıklanacak gerekçelerle, “doğal, toplumsal, Tanrısal” şeklinde kullanacağız. Eylem sorunu ilk bakışta genelde pratik felsefe, özelde ahlak felsefesiyle sınırlı düşünülmesine rağmen Aristoteles’te tüm disiplinlere yayılır ve ilgili teori de projenin bir prototipini yansıtır. Bu çalışmanın amacı, Aristoteles’in eylem teorisinin genel bir betimlemesi yoluyla, indirgenemez üçlünün Aristoteles felsefesini karakterize ettiği iddiasına katkı sağlamaktır. Bunun için Aristoteles’in eylem teorisini “eylemin doğası”, “yönelimsel güçler” ve “eylem motifleri” sorunları aracılığıyla tematik olarak ele alacağız. Göstermeye çalışacağız ki Aristoteles tevarüs ettiği birikimden farklı olarak felsefeyi bilimler sistemi olarak yeniden kurma girişiminde doğal, toplumsal ve Tanrısal olan arasında indirgemeci bir seçim yapmamakta; bir hiyerarşi kurmaktadır.
Aristotle is a founding figure who alters the comprehension of philosophy by inheriting the theoretical accumulation of knowledge he gained with scientific sensitivity and by particularly forging a new path to the tradition of Western thought. In line with this role and as a historian of philosophy in Metaphysics, he assessed the accumulation of knowledge he inherited as the material for the scientific explanation he would develop. This assessment caused comprehension of the previous theoretical accumulation of knowledge in its authentic context to be difficult; however, it was functional in terms of the construction of Aristotle's project of "philosophy as system of sciences", which was first articulated by him. The explanatory principles of this system, whose basis is established through logic and whose thematic structure is established through the classification of sciences, are the irreducible triple which have a hierarchical unity. This triple is commonly regarded as pathos, ethos, and logos in rhetoric and politics. However, this triple, which has a few derivatives, characterizes his project by term or idea. In this study, where we explore Aristotle's theory of action, we will employ the relevant triple as "the natural, the customary, and the divine". At first glance, the problem of action is thought to be limited to practical philosophy in general and moral philosophy in particular but for Aristotle, this problem expands to all philosophical disciplines, and the corresponding theory also reflects a prototype of the entire project. So the aim of this study is to contribute to the claim that the irreducible trinity characterizes Aristotle's philosophy by a general portrayal of Aristotle's theory of action. Therefore, we will approach Aristotle's theory of action thematically through the issues of "nature of action," "powers of soul," and "action patterns." We will attempt to demonstrate that contrary to the accumulation that Aristotle inherited, he does not make a reductionist selection between the natural, the customary, and the divine in his attempt to re-establish philosophy as a system of sciences; rather, he establishes a hierarchy.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Temmuz 2021 |
Kabul Tarihi | 23 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 45 |