Iranian intellectual Ali Shariati has taken the dialectical approach as a basis in most of the issues he tried to solve. When we look at the studies on Shariati, it is seen that there are no studies that directly address his dialectical understanding. Therefore, this study focuses on Shariati's dialectical understanding in order to make a contribution towards filling this gap in the literature. In the text, first of all, what the dialectical method is and how the main thinkers (Hegel, Marx, Sartre, Gurvitch, etc.) who had an impact on Shariati's dialectic approach, handled the dialectic. Then, how the human, society and philosophy of history, which are the three main issues that come to the fore in Shariati's social philosophy, is discussed dialectically. In his imagination, man reveals the most concrete form of the dialectical relationship. Because man is a synthesis of the spirit of God and mud, which are opposite to each other. In addition, according to him, human beings have a dialectical feature not only in terms of ontological aspects, but also in terms of the relationships they do, produce and establish. Shariati participated in the debates in social theory in the context of social structure and dialectic, and he put forward critical approaches especially against Marxian and Weberian approaches and made original evaluations. In the context of philosophy of history, Shariati used dialectic as an intellectual and interpretive method describing the past and the future. In this sense, he described how history was shaped and how it would be completed. However, it is possible to say that his philosophy of history, which he constructed on the basis of the Abelian and the Cainian pole, is based on dualism rather than dialectical relationship, since it has moved away from social reality and human practice to a utopian direction. As a result, it can be stated that some of Shariati's analyzes on the basis of the dialectical method (partly related to human beings and social structure and change) are original and valuable, but those of the philosophy of history and "what ought to be" are undialectical and utopian.
Ali Shariati dialectical method society philosophy of history
İranlı aydın Ali Şeriati, çözümlemeye çalıştığı meselelerin büyük bir kısmında diyalektik yaklaşımı esas almıştır. Şeriati’ye dair yapılmış çalışmalara bakıldığında onun diyalektik anlayışını doğrudan ele alan çalışmaların olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, literatürdeki bu eksikliği gidermeye yönelik bir katkıda bulunmak amacıyla Şeriati’nin diyalektik anlayışına odaklanmaktadır. Metinde öncelikle diyalektik yöntemin ne olduğu ve özellikle Şeriati’nin diyalektik anlayışı üzerinde etkisi olmuş başlıca düşünürlerin (Hegel, Marks, Sartre, Gurvitch vs.) diyalektiği nasıl ele aldıkları incelenmiştir. Ardından Şeriati’nin toplum felsefesinde öne çıkan üç temel konu olan insan, toplum ve tarih felsefesinin diyalektik açıdan nasıl ele alındığı irdelenmiştir. Onun tasavvurunda insan, diyalektik ilişkinin en somut halini gözler önüne sermektedir. Zira insan, birbirine zıt olan Allah’ın ruhu ile balçığın bir sentezidir. Ayrıca ona göre insan sadece ontolojik açıdan değil, yapıp ettikleri, ürettikleri ve kuruduğu ilişkiler itibariyle de diyalektik bir özelliğe sahiptir. Şeriati toplumsal yapı ve diyalektik bağlamında da sosyal teorideki tartışmalara katılarak özellikle Marksçı ve Weberci yaklaşımlara karşı eleştirel yaklaşımlar ortaya koymuş ve özgün değerlendirmelerde bulunmuştur. Tarih felsefesi bağlamında ise Şeriati diyalektiği, geçmişi ve geleceği tasvir eden düşünsel ve yorumsal bir yöntem olarak kullanmıştır. Bu anlamda tarihin nasıl şekillendiğini ve nasıl tamamlanacağını tasvir etmiştir. Ancak onun Habilci ve Kabilci kutup temelinde kurguladığı tarih felsefesinin, toplumsal gerçeklikten ve insani pratikten aşırı uzaklaşarak ütopik bir yöne kaymış olması nedeniyle diyalektik ilişkiden ziyade düalizme dayandığını söylemek mümkündür. Sonuç olarak Şeriati’nin diyalektik yöntem temelinde yaptığı analizlerin bazılarını (kısmen insanla ve toplumsal yapı ve değişmeyle ilgili) özgün ve kıymetli, ancak tarih felsefesine ve “olması gereken”e dair olanlarının ise diyalektik dışı ve ütopik olduğu belirtilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 29 Kasım 2022 |
Kabul Tarihi | 3 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 49 |