Hindistan’da on yedinci yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan İngiliz mevcudiyeti, Doğu Hindistan Şirketi’nin takip ettiği askeri politikalarla on dokuzuncu yüzyılda devasa bir sömürge imparatorluğuna dönüştü. İngilizler, kendilerine Endüstri İnkılabını bahşeden Hint Alt Kıtasının kaynaklarını sınırsız bir şekilde sömürürken aynı zamanda yerli halkın bu durumdan şikâyet etmesinden ziyade, bilakis memnuniyet duymasını sağlayıcı bir takım kültür politikalarını hayata geçirmeyi amaçladı. Söz konusu bu amaç çerçevesinde istihdam edilen oryantalistler, on dokuzuncu yüzyıl Batı modernitesi ekseninde gelişen düşünce ve yaşam biçiminin bölgeye ithal edilmesinde ve yerliler arasında ideal bir “değer” olarak yayılmasında öncü oldular. Alt Kıta’nın “modernleştirilmesi” kapsamında gerçekleşen bu faaliyetler, Hindu inancına mensup olanlar arasında makes bulurken, Hintli Müslümanlar tarafından bu değerler kolaylıkla üstlenilmedi. Özellikle İngiliz idaresine karşı tertiplenen 1857 Ayaklanmasının merkezinde Müslümanların görülüyor olması, modernleştirme çabalarının söz konusu tarihten sonra Müslümanlar özelinde yoğunlaştırılmasına neden oldu. Fakat İslam inancının mü'minlerin zihinlerini kuşatıcılığı ve Hz Peygamber’in söz ve fiillerinin Müslümanların günlük yaşamlarının tanzim edilmesindeki merkezi konumu, emperyal beklentilerin eşlik ettiği bu “modernleştirme” çabalarının Hintli Müslümanlar tarafından üstlenilmesinde, onları muhafaza eden bir fonksiyon icra etmiş gibi görünmektedir. Bu bağlamda elinizdeki çalışma, Alt Kıta’da istihdam edilen İngiliz oryantalistlerden Aloys Sprenger (ö. 1893) ve Sir William Muir’in (ö. 1905) Hz. Peygamber’in söz ve fiilleri hakkında ortaya koydukları iddiaların, modernist bir düşünür olan Seyyid Ahmed Han’ın (ö. 1898) hadis anlayışındaki iz düşümlerine ve Seyyid Ahmed Han’ın hadis anlayışının sömürgecilik bağlamında kritik edilmesine odaklanmaktadır.
Mezhepler Tarihi Seyyid Ahmed Han Hindistan Hadis Oryantalizm Sömürgecilik
The British presence in India, which began to appear in the seventeenth century, turned into a huge colonial empire in the nineteenth century with the military policies followed by the East India Company. While the British unlimitedly exploited the underground and aboveground resources of the Indian Subcontinent, which gave them the Industrial Revolution, they also aimed to implement a number of cultural policies that would make the local people happy rather than complain about this situation. Orientalists employed for these purposes were pioneers in importing the thought and lifestyle that developed on the axis of nineteenth-century Western modernity to the region and spreading it as an ideal "value" among the locals. However, the fact that the Islamic faith encompasses the minds of believers and the central position of the words and deeds of the Prophet in regulating the daily lives of Muslims seems to have played a protective function in the spread of this value and lifestyle, accompanied by imperial expectations, among Indian Muslims. In this context, this study focuses on the claims by British orientalists employed in the subcontinent Aloys Sprenger (d. 1893) and Sir William Muir (d. 1905) about the words and deeds of the Prophet in the understanding of hadith of Sayyid Ahmed Khan, (d. 1893) a modernist thinker, and the criticism of Sayyid Ahmed Khan's understanding of hadith in the context of colonialism.
History of Sects Sayyid Ahmad Khan India Hadith Orientalism Colonialism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis, İslam Mezhepleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 1 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 51 |