Günümüzde dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşamakta ve şehirleşen nüfus günden güne artış göstermektedir. Kentleşme olgusunun kazandığı ivme nedeniyle yerel yönetimlerin faaliyet alanını oluşturan ulaşım, eğitim, sağlık, güvenlik ve altyapı gibi birçok kamusal mal ve hizmetin sunumunda sosyal ve mali problemlerle karşı karşıya kalınmaktadır. Bu bağlamda yerel yönetimler açısından, diğer rekabetçi ve yenilikçi kentsel politikaları kapsayıcı rolü ile ön plana çıkan akıllı şehir uygulama ve projeleriyle, kamusal hizmet sunumlarında karşılaşılan problemlerin etkin, ekonomik, verimli ve şeffaf bir şekilde çözülebileceği öne sürülmektedir. Bu çalışma kapsamında Türkiye’nin yerel yönetimlere ilişkin güncel istatistiksel verilerinden faydalanılarak, mali yerelleşme ve mali yapı kompozisyonu tartışılmaktadır. Sonuç olarak, akıllı şehir uygulamalarının yerel bağlamda finanse edilmesi ve altyapı ve üstyapı projelerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için büyük önem arz eden ve mali yerelleşmenin önemli unsurlarını oluşturan yerel yönetimlerin harcama ve gelir kapasitesinin azaldığı sonucuna varılmaktadır. Türkiye'de harcama, gelir ve borçlanma açısından daha az yerelleşen ve daha çok merkezileşen dinamik yapı ve bunun yansımalarından biri olarak yerel yönetimlerin öz gelirlerindeki düşüş, akıllı şehir uygulamalarının mali sürdürülebilirliği açısından bir darboğaz riski yaratmaktadır. Bu durum; yerel yönetimlerin sınırlı olan öz gelir, harcama ve borçlanma sınırları içerisinde akıllı şehir proje risklerinin azaltılması ve bütçe dengesinin korunması için birtakım mali ve kurumsal stratejilerin benimsemesini gerekli hale getirmektedir.
Currently, more than half of the world population lives in cities and the urbanized population is increasing rapidly. Due to the acceleration of the urbanization phenomenon, social and fiscal issues arise in the provision of many public goods and services namely transportation, education, health, security and infrastructure, which constitute major service areas of local governments. In this context, it is suggested that the problems encountered in public service provision can be solved effectively, economically, efficiently and transparently by means of smart city applications and projects that come to the forefront with their inclusive role for other competitive and innovative urban policies in terms of local governments. Within the scope of this study, the composition of fiscal decentralization and fiscal structure is discussed by utilizing current statistical data on local governments in Turkey. Conclusively, it is propounded that the expenditure and income potentials of local governments, which are vital for financing smart city applications in the local level and ensuring the sustainability of infrastructure and superstructure projects, and which constitute primary component of fiscal decentralization, have decreased. The dynamic structure that is relatively more centralized in terms of expenditure, income and debt profile in Turkey, and the decreasing trend in the own revenues of local governments as a reflection, leads to a bottleneck risk in terms of the fiscal sustainability of smart city applications. In this regard, it could be recommended for local governments to adopt some fiscal and institutional strategies in order to reduce the risks of smart city projects and to maintain the budget balance within the restricted own income, expenditure and debt limits.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mikro İktisat (Diğer) |
Bölüm | Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 21 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 5 Sayı: Özel Sayı |