Bu çalışmada
Smith ve Marx üzerinden tarihsel bir karşılaştırma ile Marksist iktisat
teorisinin kuram içindeki yeri tartışılmaktadır. Temel paradigmalarının ortaya
çıkışı açısından değerlendirildiğinde Smith, piyasanın başat olduğu toplumsal
ilişkiler bağlamında, değerin kaynağının emek olduğu temel savıyla yeni bir
bilim dalı olarak ekonomi politiğin ilk temsilcisidir. Dışlanan kavramsal yapı
zemininde yükselen ve Smith’in elinde evrensellik iddiası nedeniyle tutarsız
gelişen kavramlar; Marx tarafından tarihsel bir zeminde ve olguların
işleyişlerinin çelişkili doğaları açıklanarak yeniden tanımlanmıştır.
Çalışmanın amacı, iktisadi doktrinler bakımından klasik akımın içinde
gösterilmesi öğretide halen bir tartışma konusu olan Marksizmin, klasik iktisat
teorisinin olumsuzlanmasıyla tarihin tozlu sayfalarına kaldırılabilecek bir
teori olmadığını göstermektir. Bu nedenle teorilerin temel paradigmalarını
ortaya koyuşlarındaki yöntemlerinden başlayarak; her bir açıdan iktisadi
olguların işleyişinin zeminine ilişkin varsayımları ortaya konmuştur. Ardından
iktisadi kavramlarının üzerinde yükseldiği değer ve emek-değer teorisine dair
temel yaklaşımları analiz edilerek her iki doktrinin tarihsel olarak
karşılaştırılması gerçekleştirilmiştir. Bu tarihsel izlek üzerinden yapılan
tartışma sonucu Marx’ın bir klasik iktisatçı olarak değerlendirilemeyeceği öne
sürülmektedir. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde yöntemleri, temel
varsayımları ve kavramlarının teori içerisindeki tanımlamalarıyla, tarihsel
olarak iki farklı kuram ortaya çıkmaktadır. Kavramların biçimsel benzerliği
aynı teorik çatı altında sınıflandırılmaları için yeterli değildir. Bu nedenle
çalışmada, iktisadın genel kabullerine yönelik bir sorgulamanın gerekliliği de
vurgulanmaktadır.
Klasik İktisat Marksist İktisat Emek Değer Teorisi Piyasa Kapitalizm
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 2 |