Tahkim uygulaması her ne kadar uyuşmazlıkların çözümünde yeni bir yöntem olmasa da imtiyaz ile yeni kamu işletmeciliği anlayışı ve kamusal altyapı yatırımlarında alternatif model olarak kabul edilen kamu özel ortaklık modellerinin benimsenmesi ile beraber idarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda idari yargı tekelinin sorgulanmasına neden olabilecek bir seviyeye ulaşmıştır. Çalışmanın amacı tahkim uygulamalarının yaygınlaşmasının kamu hizmeti ve yönetim hukuku için ne anlama geldiğini araştırmaktır. Nitel araştırma yaklaşımının esas alındığı çalışmada literatür taraması benimsenmiştir. Veri kaynakları olarak konuya ilişkin yasal düzenlemeler ve uygulama örneklerinden yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda kamu yararı, kamu gücü, idare hukuku ve kamu hizmeti ilkelerinin yoğun olarak yer aldığı kamusal hizmet sunum alanının özel hukuk uyuşmazlıklarından nitelik olarak ayrıştığı bu yüzden tahkimin her iki alanda aynı sonuçları veremeyeceği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda özel hukuk ile kamu hukukunun farklı karaktere sahip olduğu gerçeğinden hareketle tahkimin idare hukukunda yaygınlaşmasının idari yargının alanını daralttığı, hem idari yargı usulünü anlamsızlaştırdığı hem de devletin kamusal hizmet sunumunda uygulamak durumunda olduğu ilkeler ile uyumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Kamusal Hizmet Sunumu Kamu Özel Ortaklıkları İmtiyaz Sözleşmeleri Tahkim Yargısal Egemenlik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 10 Sayı: 2 |