Amaç:
İnterkondiler humerus kırıklarının cerrahi tedavisinde olekranon osteotomisi ve
triceps-reflecting anconeus pedikül (TRAP) yaklaşımını karşılaştırmak
Gereç ve Yöntem:
Kliniğimizde 2010 ve 2015 yılları arasında eklem içi distal humerus kırığı
nedeniyle ameliyat edilen 41 hasta geriye dönük değerlendirildi. TRAP yaklaşımı 16 hastaya, olekranon
osteotomisi yaklaşımı 25 hastaya uygulandı. Kırıklar AO/OTA sınıflama sistemine
göre sınıflandırıldı. Hastalar Kol Omuz ve El Engellilik Skoru (DASH), Mayo
Dirsek Performans Skoru (MEPS), dirsek
hareket açıklıkları, komplikasyon ve kaynama zamanı yönünden karşılaştırıldı.
Bulgular: İki
grup arasında kaynama zamanı açısından, DASH skorları ve MEPS skorları yönünden
istatistiksel anlamlı fark bulunamadı. Olekranon osteotomisi yapılan 5 hastada
TRAP yapılan 2 hastada komplikasyon gelişti.
Sonuç: Eklem
içi uzanımı olan distal humerus kırıklarında olekranon osteotomisi ve TRAP
yöntemleri arasında ameliyat sonrası fonksiyonel açıdan fark yoktur. TRAP
yöntemi komplikasyon oranının az olması ve tekrar ameliyat gereksiniminin
olmaması yönünden avantajlı görünmektedir.
Objective: In this study we aim to evaluate
triceps-reflecting anconeus pedicle and olecranon osteotomy approaches in the
treatment of intercondylar fractures of the humerus
Material
and Methods: Forty one patients who were treated in our hospital between 2010-2015
years with intraarticular distal humerus fractures were retrospectively
analyzed. TRAP approach used in 16 patients(10 males, 6 females) and olecranon
osteotomy in 25 patients (15 males, 10 females). Fractures were classified in
the AO/OTA classification.Functional results were evaluated with the Mayo elbow
performance score (MEPS) and the Disabilities of Arm , Shoulder and Hand (DASH)
question naire score.
Results:
There were no significant differences noted between groups interms of clinical
fracture healing time, mean MEPS and DASH scores. Complication was noted on
five patients treated with olecranon osteotomy approach and two patients
treated with TRAP approach.
Conclusion:
There was no significant difference in terms of postoperative functional
outcomes between two methods but TRAP approach is superior to transolecranon
approach, reduces complications and reoperation rates.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 3 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.