Neolitik dönemden günümüze kadar tarihsel süreç içerisinde teknoloji ile sürekli kendisini yenileyen seramik hayatımızın her döneminde önemli bir yeri olmuştur. Başlangıçta işlevsel, kullanım eşyası olarak görülürken, günümüzde kendine özgü üretim teknikleri, plastik ve anlatım dili plastik sanatlar içerisinde çağdaş seramik sanatı tanımıyla yerini almıştır. İnsan kendi varlığını hissettiği anda nesneler ve boşluklarla çevrili olan dünyasını sorgulamaya ve yaşadığı dünyayı tanımaya çabalamaya başlar. Nesneleri algılamasını ve görmesini sağlayan tarih boyunca sanat, bilim, felsefe gibi birçok alanda kaşımıza çıkan boşluk kavramı, bulunduğu toplum içerisinde ve döneminde bulunduğu yapıya göre şekillenerek, farklı biçimlerde karşımıza çıkmıştır. Seramik sanatında ise boşluk kavramı hem mekân içerisinde kapladığı alan olarak, hem de kendi içerisinde estetik görüntü ögesi olarak kullanımı ile çok önemli bir yere sahiptir. Matematiksel bir yapı olan fraktal yapılar birbirinin tekrarı olarak, doğada matematiksel denklemlerle oluşan karmaşık bir yapıdır. Doğada kendiliğinden oluşan bu yapılar matematik alanında olmasına rağmen günümüzde birçok alanda kullanılmaktadır. Sanat alanında da birçok sanatçının kullandığı fraktal yapı, matematik ve sanatın birlikteliği ile yaklaşımlarla oldukça önemli bir ilişki sağlamaktadır. Benzer küçük parçalarının birbirinin tekrarı olarak bir araya gelmesiyle oluşan fraktal yapılar dolu ve boş alan ilişkinin en güzel örneklerini oluşturmaktadır. Bu çalışmada da seramik sanatçılarının eserlerinde boşluk kavramını fraktal yapı içerisinde kullanımı irdelenerek fraktal yapı ve boşluk kavramı ilişkisi üzerinde değerlendirme yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Kasım 2022 |
Gönderilme Tarihi | 25 Temmuz 2022 |
Kabul Tarihi | 16 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Balkan Müzik ve Sanat Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.