Din, genel anlamda insan ile yaratıcı arasındaki
ilişki ve iletişim olarak tanımlanır. Bu açıdan bakıldığında din, inanan birey
olarak insanın yaratıcı ile olan ilişkilerini düzenleyen, ona karşı tutum ve
davranışlarını belirleyen bir unsurdur. Ancak diğer taraftan dinin bir de
sosyal ve ahlaki boyutu vardır. Bu ahlaki alan daha çok değerlerden oluşur ve
inanan insanın hem kendisi hem de kendisi dışındakilerle olan ilişkilerine yön
verir. Bu makalede saygı değeri bakımından Kur’an’ın öne çıkardığı ve insanlığa
takdim ettiği saygıya konu edilen hususlar ele alınıp incelenmiştir. Çalışmada
Kur’an’ın saygıya layık yegâne varlık olarak Allah’ı takdim ettiği; tevhit
inancına sahip takva ehli biri olmanın, şirke ve küfre uzak durmanın Allah’a
saygı anlamına geldiği; Hz. Muhammed’i
elçi olarak özel bir konuma yerleştirdiği ve inananların ona karşı olan söz,
tutum ve davranışlarına bir çekidüzen verdiği sonucuna ulaşılmıştır. Diğer
taraftan Kur’an’ın gezegenin özel varlığı olarak insanı vurguladığı, onun kendi
sınırları içerisinde iradi tercihlerde bulunmasına imkân tanıdığı ve ona
bahşedilen haklara riayet edilmesini insanlardan beklediği ortaya koyulmuştur.
Ayrıca anne-baba gibi alternatifi olmayan insanlara özel bir önem atfederek
evlatların onlara karşı takınacakları tavrın ilkelerini belirlediği ve insana
amade kılınan her şeye karşı insanın sorumsuz davranamayacağını belirterek
insanın diğer varlıklara ve çevreye karşı dikkatli olmasını hükme bağladığı
gibi neticelere varılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 2 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 16 Sayı: 16 |