Muhaddiths, who have been trying to benefit from the most ideal methodologies in the science of ḥadīth, have contributed to this science for generations, enriched the methodologies developed by a cumulative process and achieved a lot in discriminating between authentic ḥadīths and inauthentic ones. For that reason, it comes to mind if the methodology of arbitration, which has a past as deeply rooted as human history and appears as a method used for all kinds of issues of people in communities, has been adopted in narrations. As this methodology was impossible to be adopted during the era of the Prophet and his companions, it needs to be analysed when the methodology of arbitration started, in which periods it escalated and how it was adopted. The analysis of the methodology of arbitration, which is really limited in terms of being binding and the power of enforcement, appears as another crucial issue with regards to the opportunity to apply it on the both sides of the ḥadīths analysed for both wording and meaning. Following the ascertainment of the use of the methodology of arbitration in ḥadīths narrations, if the detection of both how this practice has been adopted and which samples have been used is possible, it will be easy to view the contributions it will make to the science of ḥadīths. When the practices of arbitration remain limited again, it gains significance to ascertain the method adopted in the science of ḥadīths methodology and to specify what factors give rise to this. Consequently, to what extent the methodology of arbitration is adopted in the science of ḥadīths in conjunction with its contributions to this science will have been ascertained by means of a multi-faceted analysis.
Hadîs ilminde en ideal metotlardan istifade etmeye çalışan muhaddisler, nesiller boyunca bu ilme katkı sağlamış; zamanla üstüne katarak geliştirilen usûlleri zenginleştirmiş ve hadîsin sahîhini sakîminden ayırmada önemli ölçüde başarı sağlamışlardır. Bu yüzden insanlık tarihi kadar köklü bir geçmişe sahip olan hakem yönteminin, toplum içinde insanların her türlü meselelerinde kullanılmış bir metot olması sebebiyle rivâyetlerde kullanılıp kullanılmadığı akla gelmektedir. Hz. Peygamber ve sahâbe döneminde bu yöntemin tatbiki mümkün olmadığına göre hakem usûlünün ne zaman başladığı, hangi dönemde yoğunlaştığı veya nasıl uygulandığının tespiti gerekmektedir. Bağlayıcılığı ve yaptırım gücü yönüyle oldukça kısıtlı olan hakem yöntemini, hem lafız hem mana bakımından tahkîk edilen hadîslerin her iki yönüne uygulama imkânı açısından araştırmak da bir diğer önemli husustur. Hakem metodunun hadîs rivâyetinde kullanımının belirlenmesinden sonra, bu ameliyenin hangi örnekler üzerinden nasıl yapıldığının tespiti mümkünse hadîs ilmine sağlayacağı katkıları da müşahede etmek kolay olacaktır. Yine hakem pratiğinin sınırlı kalması durumunda hadîs usûlü ilminde uygulanan yöntemi tespit etme ve buna sebep olan amilleri de belirleme önem kazanmaktadır. Böylece çok yönlü tetkikle hakem metodunun hadîs ilminde hangi boyutta kullanıldığı ve bu ilme katkıları tespit edilmiş olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 18 |