Fahreddin er-Râzî (ö. 606/1210), İslâmî ilimlerin zirveye çıktığı 12. yüzyılda yaşayan ve dönemindeki hemen her ilmî alanda eserler ortaya koyacak kadar engin bir ilmî müktesebâta sahip velüd bir âlimdir. Ömrünün son döneminde kaleme alıp bütün ilmî birikimini sergilediği tefsiri Mefâtîhu’l-gayb, kelâm, felsefe, Arap dili ve belâgati, fıkıh ve usûlü, tıp ve astronomi başta olmak üzere çok sayıda konuyu ihtiva eden geniş hacimli bir eserdir. Tefsir, Arap diliyle ilgili önemli ölçüde malumat içermesiyle de önem arz etmektedir. Râzî, âyetleri yorumlarken mesellerden fazlasıyla istifade etmiş ve konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştur. Emsâlü’l-Kur’ân, “İlâhî hakikatlerin hatırlatılması, verilmek istenen mesajın zihinlerde daha iyi yer edecek şekilde tasvir edilmesi amacıyla âyetlerde kullanılan örneklendirmeye dayalı ifade biçimlerini konu edinen ilim dalıdır” şeklinde tanımlanabilir. Emsâl ve Kur’ân terkibinden oluşan söz konusu ilim, meseller boyutuyla daha çok belâgat ilminin, Kur’ân boyutuyla daha çok tefsir ilminin ihtisas alanına girmektedir. Fahreddin er-Râzî, her iki alanda da yetkin olan ve eserler ortaya koyan bir âlimdir. Râzî’nin, tefsirinde âyetleri yorumlarken ve kelimeleri çeşitli şekillerde açıklarken, satır aralarında ayrıntılı şekilde ele aldığı meseller konusuna yaklaşımının ve konuyla ilgili açıklamalarının tespiti çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Klasik bir eserde, belirli alanda bilgi edinmeye dayalı olması hasebiyle çalışmada ağırlıklı olarak deskriptif yöntem uygulanmıştır. Bunun yanında elde edilen malumatın değerlendirilmesi esnasında ise analitik yöntemden istifade edilmiştir.
Fakhr ad-dīn ar-Rāzī is a very productive scholar who lived in the 12th century, when Islāmic sciences reached their peak, and had a broad scientific acquis enough to write works in almost every scientific field of his age. Mefātīhu al-ghayb, which he wrote in the last period of his life and exhibited all his scientific knowledge, is an extensive volume of work that includes many subjects such as theology, philosophy, Arabic language and rhetoric, fiqh and method, medicine and astronomy. Tafsīr is also important as it contains a significant amount of information about the Arabic language. While interpreting the verses, Rāzī made great use of examples and made important explanations about the science of the Qur’ān. Amthāl al-Qur’ān can be defined as follows: “It is the branch of science that deals with the examples used in the verses to remind the divine truths and explain the message in the minds better.” The science in question, which consists of precedents and the Qur’ān, is more in the field of rhetoric in terms of examples, and more in the field of tafsīr with the dimension of the Qur’ān. Fakhr ad-dīn ar-Rāzī is a scholar who is competent in both fields and produces works. While interpreting the verses and explaining the words in various ways in Rāzī’s tafsīr, it is the aim of the study to determine how he evaluated the examples he discussed in detail between the lines and to determine the explanations on the subject. In a classical work, the descriptive method was mainly applied in the study, since it is based on acquiring knowledge in a specific field. In addition, analytical method was used during the evaluation of the obtained information.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2021 |
Kabul Tarihi | 4 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 20 Sayı: 20 |